Onlar da şöyle karşılık verdiler: “Yalnız Allah’a dayanıp güvendik. Rabbimiz! Bizi o zalimler için imtihan aracı kılma! Merhametinle bizi o inkârcılar güruhundan kurtar.” (Yûnus, 10/85-86)
Bir önceki sayfada Hz. Nuh (as) kıssasından bir bölüm geçmişti. Buradaki ayetler ise Mûsâ (as) kıssasından bir kesit sunmaktadır. Hz. Mûsâ (as), Firavun gibi çok zalim bir adamın hâkimiyetindeki Mısır’da peygamberlik vazifesine başlamıştı. Sadece bir avuç insan açıktan iman etmişti. Çünkü bu güvenlikleri açısından çok tehlikeliydi. Hz. Mûsâ (as) onlara Allah Teâla’ya (cc) güvenip dayanmalarını tembihledi. Onlar da ayette geçen karşılığı verdiler. Hakikaten de Allah (cc) onları yalnız bırakmadı. Hz. Mûsâ (as) ile ona iman edenleri mucizevî şekilde Firavun’dan kurtardı.
Allah’a (cc) güven, en büyük güç ve hazinedir. Allah (cc), kendisine güvenenlere muhakkak yardım eder.
Tevekkül: Elinden geleni yaptıktan sonra Allah’a güvenmek.
Fitne: İyi ve kötü şeylerle deneme, karışıklık, fesat, bozgunculuk.