9. Balkan Ülkeleri Diyanet İşleri Başkanları Toplantısı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın başkanlığında Bulgaristan’ın Varna kentinde düzenlendi.

"Balkanlarda Huzur ve Barışın Tesisinde Dinin ve Din Adamlarının Rolü" konulu toplantıya başta Türkiye olmak üzere Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Bosna Hersek, Hırvatistan, Romanya, Bulgaristan, Slovenya ve KKTC Diyanet İşleri Başkanları katıldı.

"Din, Dil, kültür, coğrafya ve tarih; milletleri geleceğe taşıyan asli değerlerdir"

Toplantıda yaptığı konuşmada, “Bizler varlığımızı inancımızla kaim kılmışız. İnancımızın rehberliğinde medeniyetler kurmuşuz.” ifadesini kullanan Başkan Erbaş, şöyle konuştu:

"Başta inanç olmak üzere dil, kültür, coğrafya ve tarih, milletleri millet yapıp ayakta tutan, geleceğe taşıyan asli değerlerdir. Tarihten de açıkça görüyoruz ki, inancını kaybedenler varlığını da kaybediyor. Kültürünü kaybedenler kimliğini de kaybediyor. Tarihini kaybedenler hafızasını da coğrafyasını da kaybediyor. Bu itibarla aynı inancın, tarihin, coğrafyanın ve kültürün mensupları olarak bizler, bu değerlerimizi tezekkür, tefekkür ve tedebbür ufkuyla ele alarak daha iyi bir hayatı ve geleceği beraberce inşa edeceğiz inşallah."

Başkan Erbaş, Peygamber Efendimizin (sas) “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” hadis-i şerifini hatırlatarak, dünyanın neresinde olursa olsun bir müminin acısı, üzüntüsü ve sıkıntısının diğer müminleri de derinden etkilediğini söyledi.

"Bizim arzumuz tüm kardeşlerimizin iyiliğidir"

Kardeşlik ahlakı ve hukukunun, Peygamber Efendimizin insanlara takdim ettiği en önemli değerlerden birisi olduğuna işaret eden Başkan Erbaş, "Bizim arzumuz tüm kardeşlerimizin iyiliğidir. Bu kardeşlik, dilleri, renkleri, ırkları ve coğrafyaları farklı müminleri aynı inanç ve heyecanda cem eder. Aynı sevinç, hüzün, ideal ve umutta birleştirir. Aynı dualarda buluşturur." dedi. 

Başkan Erbaş, İslam’ın rahmet ilkeleri ve evrensel mesajlarıyla bütün insanlığın hayra çağrılması gerektiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Ayet-i kerimede Rabbimiz; “İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten men eden bir ümmet bulunsun. O ümmet kurtuluşa erecektir.” buyurmaktadır. İnşallah bizler bu vazifeyi en güzel şekilde yaparak, kurtuluşa erenlerden oluruz. İslam’ın insanlığa huzur ve esenlik veren mesajını dünyanın dört bir yanına ulaştırmaktır. Yeryüzünde iyilik, adalet gibi evrensel değerlerin egemen olması için gecemizi gündüzümüze katarak çalışmak yine bizim en önemli görevlerimizden birisidir."

İslam medeniyetinin en başarılı tecrübelerinden birisinin Balkanlar olduğunu dile getiren Başkan Erbaş, “Bilgi, ahlak, estetik ve hukukla muhteşem bir medeniyetin inşa edildiği bu coğrafyada, bütün farklılıklar muhafaza edilerek kimlik, şuur, uhuvvet ve muhabbetin yeryüzündeki en güzel örnekleri sunulmuştur. Balkan coğrafyası, dinimiz İslam’ın var ettiği ve bu yönüyle de bir lütf-u ilahi olan muhteşem medeniyetimize yönelik kökleşmiş inanç, güven, sevgi ve bağlılığın en önemli yapıtaşlarından biridir." diye konuştu.

Başkan Erbaş, coğrafyaların huzuru için en büyük imkanın İslam olduğuna dikkati çekerek, Müslümanların her yerde güzel ahlakın, merhametin en güzel örneği olduğunu dile getirdi.

"İslam’ın hak, hukuk, rahmet ve merhamet ilkelerini insanlıkla yeniden buluşturmalıyız"

Dünyanın yaşanan sosyal, kültürel, siyasi ve iktisadi açıdan devasa krizlerin kuşatması altında olduğunu ve bu durumun İslam’ın hayat veren ilkelerinin bir kez daha önemini ortaya çıkardığını belirten Başkan Erbaş, “Yüce dinimizin hak, hukuk, rahmet ve merhamet ilkelerinin insanlıkla yeniden buluşturmakla yükümlü olan bizlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Zira dün olduğu gibi bugün de İslam’ın insan, çevre, eşya ve hadiselere bakışını tahkim ederek insanlığın sosyal ve manevi krizlerine çözüm üretmek, öncelikle Müslüman ilim adamlarının sorumluluğudur.” ifadelerini kullandı.

"Birliğimize en büyük kötülüğü yapan terör örgütleriyle mücadele etmemiz gerekiyor"

İslam’ı, şiddet ve terörü besleyen bir ideoloji gibi göstermeye çalışan İslamofobi endüstrisi ile mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:

"İslam adına terör estiren, Müslüman beldeleri harabeye çeviren, barış ve esenlik dini İslam’a, birlik ve beraberliğimize en büyük kötülüğü yapan terör örgütleriyle mücadele etmemiz gerekiyor. Aynı şekilde, etnik farklılıklar, rahmete ve kolaylığa vesile olan mezhebi ve meşrebi farklılıklar üzerinden fitne ve kavga üretilerek müminlerin bölünüp parçalanması, vahdetini ve gücünü kaybetmesi için yapılan faaliyetlere karşı önlem almamız gerekiyor."

Başkan Erbaş, Balkan ülkeleri ile yapılan istişare toplantılarının öneminden bahsederek, tecrübe paylaşımı, din hizmeti ve eğitimi alanında iş birliğinin geliştirilmesi, güncel dini meselelere ortak çözümler üretme noktasında çalışmaların en kapsamlı ve güçlü hale getirilmesi gerektiğini bildirdi.

"İyilik ve takvada yarışınız. Kötülükte, şerde ve düşmanlıkta yardımlaşmayınız." ayet-i kerimesine atıfta bulunan Başkan Erbaş, Müslümanların bu ayet-i kerimeye kulak verdikleri takdirde fitnenin ve tefrikanın ortadan kalkacağını söyledi.