İman eden kullarıma söyle: Namazlarını dosdoğru kılsınlar, kendisinde ne alışveriş ne de dostluk bulunan bir gün gelmeden önce, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli açık harcasınlar. (İbrahim, 14/31)
Bakara sûresinin ilk ayetlerinde müminlerin özellikleri sayılırken gayba imandan hemen sonra namaz ve infak zikredilmişti. Burada da bu ibadetlere vurgu yapılmaktadır. Bu iki ibadet Kur’an’da birçok defa birlikte zikredilmiştir. İkisinin birlikte zikredilmesinin sebebi, her ikisinin de inşa edici özelliğe sahip olmasındandır. Namaz kişinin kendini inşa ederken, zekât ve toplumsal yardımlaşma da hem kişiyi hem de toplumu ayakta tutar ve böylece İslam dini hem fert hem de toplum bazında yaşanmış olur.
Namaz ve infak birbirinden ayrılmaz iki önemli ibadettir. Son nefesi verinceye kadar ibadetlerimizde herhangi bir kusur göstermememiz gerekmektedir. Allah’ın bizlere yüklediği görev ve sorumluluklarımızı ertelememeli, hemen yapmalıyız.
İnfâk: Allah’ın hoşnutluğunu kazanma amacıyla gerek farz gerekse nafile olarak harcamada bulunmak, hayır.