Davasını ihtişamlı hayatına tercih eden genç: Mus’ab b. Umeyr

İslam’ı kabul etmeden önce Mekke’nin en sevilen gençlerinden olan Mus’ab, Müslüman olduktan sonra türlü baskı ve sıkıntılara maruz bırakıldı. Göz kamaştırıcı hayatını, vazgeçilmesi zor zevklerini, ipekten elbiselerini ve ailesini sırf dini uğruna terk ederek Dârü’l-Erkam’da kalmaya başladı. Resûlullah, Birinci Akabe Biatı’nda Medine’den gelip Müslüman olanlara Kur’an’ı ve İslam’ı öğretecek muallim olarak çok güvendiği Mus‘ab’ı görevlendirdi. Kendisine Habeşistan’dan sonra yeniden hicret yolu görünen Mus‘ab, böylece Medine’ye ilk hicret eden sahabi oldu. Tek başına çıktığı bu davet yolculuğunda, kullandığı tebliğ yöntemleri ve samimiyetiyle Medine’de İslam’ı tanıtmadığı hane kalmamıştı. Karşılaştığı manzaradan memnun olan Resûlullah (sas), bir yıl içinde gerçekleştirdiği tebliğ faaliyetlerini tek tek anlatan Mus‘ab’a “Desene Mus‘ab, Allah senin elinle Medine’ye hayrı ulaştırdı.” diyerek onu “Mus‘abü’l-Hayr” olarak tavsif etti.

---

Çanakkale Savaşı, Seddülbahir Muharebeleri başladı. (1915)