Değerlerimiz korunmalı ve yaşatılmalıdır
Maddî varlığımızın iz düşümüdür manevî yönümüz. Buna göre insan olarak hayatımızı anlamlı kılan şey manevî yönümüzdür. Sırlarının henüz eteklerinde dolaştığımız ruh ve kalp dünyamız ayrı bir değerler manzumesine ev sahipliği yapar. Bir dinimiz vardır, inanır ve onu yaşarız. Burada bir manevî değerler yapısı söz konusudur. Ahlâk anlayışımız bizi bir dizi manevî değerin sahibi yapar. Bu iki değerler bütünü birbiri ile kopmaz biçimde bağlantılıdır. Severiz, güveniriz, saygı duyarız, merhamet ederiz. Bu yönelişlerimizin her biri bir değer yargısının kaynağıdır. Sevdiğimiz, güvendiğimiz, saygı duyduğumuz, merhamet ettiğimiz insanlara bir değer atfederiz. İçinde yaşadığımız toplumun bireyleri ile bir kader birliğimiz vardır. Ortak bir yurdumuz, bir tarihimiz, bir bayrağımız var. Ortak kaderimizin çizgisi bu bağlantı noktalarından geçerek uzar gider. Değerler, toplum hayatının yapı taşlarıdır. Onların aşındırılması, toplumun kendine kıyması ile eş değerdedir.
---
Songüz Başlangıcı
---
Allah’ın kabul edeceği tövbe, ancak bilmeden kötülük edip de sonra tez elden pişmanlık getirenlerin tövbesidir; işte Allah bunların tövbesini kabul eder; Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir. (Nisâ, 4/17)