Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Cumhuriyetin ilan edilişinin yüzüncü yılı münasebetiyle hazırlanan "Vatan, Millet Sevdasıyla Nice Yüzyıllara" konulu cuma hutbesi yurt genelindeki 96 bin camide okundu.
Cumhuriyetin yüzüncü yılına vurgu yapılan hutbede "Yüz yıldır, bütün zorlukları Rabbimizin lütuf ve inayeti, milletimizin feraset ve basiretiyle aştık. Güçlü bir devlet olma yolunda büyük mesafeler kat ettik. İmanımızdan aldığımız güçle yılmadık, yıkılmadık. Rabbimizden ümidimizi hiçbir zaman kesmedik. Birlik ve beraberliğimizden ödün vermedik. Kardeşlik bilinciyle birbirimize yurt olduk." denildi.
"Gerektiğinde can vereceğiz, canandan geçeceğiz"
Vatanın sadece bir toprak parçası olmadığı hatırlatılan hutbede "Bu topraklar, kıyamete kadar huzur ve güven içinde yaşamaya azmettiğimiz yurdumuzdur. Aziz şehitlerimizin canlarıyla, kahraman gazilerimizin kanlarıyla, Milli Mücadelemize önderlik eden devlet büyüklerimizin azim, gayret ve kararlılıklarıyla bize bıraktıkları yüce bir emanettir. Bu emanet her birimizin canından daha azizdir. Gerektiğinde can vereceğiz, canandan geçeceğiz, bütün varımızı feda edeceğiz; ancak ecdat yadigarı vatanımızdan İstiklal Marşı’mızda da ifade edildiği gibi asla vazgeçmeyeceğiz." ifadelerine yer verildi.
"Müslümanlara düşen sorumluluklar fazla"
Filistin'deki işgalin de anımsatıldığı hutbede Ne acıdır ki, yüz yıl önce Milli Mücadelemizde millet olarak topyekûn bertaraf ettiğimiz acıların benzerini, yıllardır Filistinli kardeşlerimiz de yaşamaktadır. İnsanlık, bombalanan binaların enkazında yitirilen canları seyrederken aslında kendi vicdanını yitirmektedir. Bu şartlar altında milletimize ve tüm Müslümanlara düşen sorumluluklar, her zamankinden daha fazladır." denilerek Cuma namazı sonrası Filistin için yardım çağrısı yapıldı.
"Kardeş ve ümmet olma bilincimize sahip çıkalım"
Gelecek nesillerin devletine ve milletine bağlı olarak yetiştirilmesinin altının çizildiği hutbede, "Asırlardır mazlumun yanında, zalimin karşısında durduğumuz gibi bundan sonra da durmaya devam edelim. Zulme rıza göstermeyelim. Böyle zulümlerin bir daha yaşanmaması için her alanda var gücümüzle çalışalım. İşimizi ve mesleğimizi en iyi şekilde yapmaya gayret edelim. Gelecek nesillerimizi milli ve manevi değerlerle donanmış, devletine ve milletine bağlı, topluma ve insanlığa faydalı kişiler olarak yetiştirelim. 'Müminler ancak kardeştirler.' ilahi fermanı gereği kardeş ve ümmet olma bilincimize sahip çıkalım. İşte o zaman, barış ve huzur içinde yaşadığımız bu topraklar, yüzyıllar boyunca vatanımız olmaya devam edecektir." ifadeleri kullanıldı.
Milli mücadele kahramanlarının rahmetle anıldığı hutbeye, "Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüzü kaybedersiniz. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir." ayet-i kerimesiyle son verildi.