"Onlara de ki: “Dünya menfaati önemsizdir, Allah’tan korkanlar için ahiret daha hayırlıdır ve size zerre kadar haksızlık edilmez.” Nerede olursanız olun ölüm sizi yakalar; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile!" (Nisâ, 4/77-78)
Müslümanlardan bazıları, namaz ve zekât gibi ibadetleri yerine getiriyorlar fakat günün birinde düşmana karşı savaşmak gerektiğinde korkup geri çekiliyorlardı. Yüce Allah, Peygamberimizin bu tür kimselere öğüt vermesini istemiştir. Çünkü hayatta bazı güzellikler olsa da her insan bir gün mutlaka ölecektir. Önemli olan, şu kısacık dünya hayatını iyi değerlendirip Allah’ın sevdiği bir kul olabilmek ve dünyadan çok daha hayırlı olan ahireti kazanabilmektir. Allah’a inanan bir kimse için, ahiret korkulacak bir yer değildir. Allah hangi sözü vermişse onu yerine getirecek ve ahirette kimse haksızlığa uğramayacaktır.
Dünyada sahip olunan her şey geçici, ahiret hayatı ise sonsuzdur. Ölüm mutlak ve kaçınılmazdır. Öyleyse ahiret için hazırlık yapmak gerekir.
Metâʻ: Eşya, mal, menfaat.
Kalîl: Az, önemsiz.
Bürûc: Kaleler, saraylar.