Edep ne büyük zinettir

Varlık âleminde insan ve şeytandan başka her şey haddini ve hakkını bilmekte; edebe riâyet etmekte ve kâinâtın düzeni bu sâyede devam etmektedir. Nitekim gök cisimleri edebe riâyetleri sebebiyle aydınlık, melekler de edebleri sebebiyle mâsûm ve temizdirler. Gerçekten insanı insan kılan, edeb ve hayâdır. İçinde yaşadığımız 21. yüzyılda, insan olarak yaşamak, birbirimizin farkına varmak ve gerçek mutluluğu soluklamak için edebe ne kadar muhtaç olduğumuz açıktır. Edeb, yazılı ve sözlü öğretimden çok, örnek olmak suretiyle görerek kazanılan bir değerdir. Bu değerin nesillerimize aktarılması ise hepimizin görevidir. Nitekim Allah Teâlâ’nın “canlarımızı ve evlatlarımızı cehennem azâbından korumayı” (Tahrim, 6) emrettiği âyet-i kerîmenin tefsiri sadedinde Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: “Hiçbir baba çocuğuna edebden daha değerli bir şey kazandıramaz.” (Tirmizî, Birr, 33) Bu âyet ve hadîsi merkeze alan şu şiir de âdetâ bir hayat düstûru gibidir:

Edeb bir tâc imiş nûr-i Hudâ’dan

Giy o tâcı emin ol her belâdan

---

Allah’ın rızası, anne babanın rızasındadır. Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir. (Tirmizî, Birr, 3)