Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu'nun 3'üncüsü "İslam Düşmanlığı ile Yeni Nesil Mücadele" temasıyla düzenlendi.
Forum, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Diyanet İşleri Başkanlığı, Erciyes Üniversitesi, Ankara Bilim Üniversitesi ve SETA tarafından organize edildi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ATO Congresium'daki forumun açılışında yaptığı konuşmada, İslam'ın tüm peygamberlere Allah'ın gönderdiği vahyin ortak adı olduğunu, tüm insanlık için bir nimeti olan İslam'ın, "dünya barışını temin etmeyi" hedeflediğini vurguladı.
İnsanın inancının, aklının, malının, canının ve neslinin dokunulmazlığı olduğuna, bunların korunmasının önemine dikkati çeken Başkan Erbaş, "Nitekim Peygamber Efendi'miz, Müslüman'ı 'İnsanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir' şeklinde tanımlamaktadır. Bu ölçü dünyadaki herkesin onurlu, özgür ve insanca bir hayat yaşama hakkını savunmayı gerektiren bir hayat düsturudur." değerlendirmesinde bulundu.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, bu düsturu benimseyen Müslümanların insan hak ve hürriyetlerini savunmayı, bu uğurda mücadele etmeyi, inançlarının gereği bir sorumluluk olarak gördüğünü dile getirerek, şöyle devam etti:
"Tarihi süreç içerisinde Müslümanların İslam'ın ilkeleriyle hayata rehberlik ettiği dönemlerde yeryüzü insani değerlerle buluşmuş ve hayata huzur, güven ve esenlik hakim olmuştur. İslam medeniyetinin hüküm sürdüğü her yerde adalet, barış ve birlikte yaşamaya dair sayısız güzellikler kayda geçmiştir. Ancak 18. yüzyıldan itibaren dünya köklü değişikliklere sahne olmuş ve büyük oranda Batı'nın siyasi, askeri, iktisadi ve kültür hegemonyası altına girmiştir. Ne yazık ki bu dönemde ardı arkası kesilmeyen savaşlar, işgaller, terör olayları, açlık, yoksulluk ve sosyal problemler dünya nüfusunun kahir ekseriyetine, hayatı zindan etmiştir. Küresel güçlerin, emperyalist emelleri için giriştikleri toplum mühendisliği, dünyayı eşi görülmemiş felaketlere sürüklemiştir."
Bilgi çağı olarak nitelenen bu dönemde bilimsel, siyasal, finansal ve kültürel bakımdan bütün dünyayı etkisi altına alan Batı dünyasının, insanlığın anlam arayışına çare olmak bir yana en temel sorunlarına bile çözüm üretmekten aciz kaldığını ifade eden Erbaş, "Birtakım odaklar kendi sömürge düzenlerini devam ettirebilme yolunda bir engel olarak gördükleri merhamet dini İslam'ı her fırsatta itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır." diye konuştu.
- "İslam karşıtı eylemlerin lokomotif gücünü de medya oluşturmaktadır"
Başkan Erbaş, pek çok Avrupa ülkesinin son zamanlarda inanca saygı alanında sergilediği tavrın, insanlık adına endişe verici olduğunu, bazı politikacıların sorumsuz bir şekilde kullandığı nefret dilinin, Müslümanların inançlarına, kutsallarına ve değerlerine karşı ırkçı saldırıların tahrik gücünü oluşturduğunu belirterek, "İslam karşıtı eylemlerin lokomotif gücünü de medya oluşturmaktadır. Nitekim emperyalist amaçlarla üretilen ırkçı içerikler medya vasıtasıyla yayılarak dünyadaki İslam karşıtı eylemlere zemin hazırlamaktadır." dedi.
- "Yeni medya mecraları İslam'ın evrensel mesajını geniş kitlelere ulaştırmada büyük bir imkan"
Avrupa'da, hukuka ve insan haklarına saygıyı ve toplumsal barışı önemseyen entelektüellerin, aktivistlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve medya mensuplarının İslam'a yapılan açık saldırılara ve hak ihlallerine karşı tepki göstermelerini sağlayacak kurumsal ve sivil mekanizmalara, teşebbüslere ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti:
"Diğer yandan İslam düşmanlığıyla mücadelede çağın önemli bir imkanı olan yeni medya gerçeği mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Kitle iletişim araçlarının gelişmesi ve dijitalleşmeyle birlikte yeni medya araçları hızlı etkileşim ve paylaşım gibi imkanlarıyla geleneksel medyaya oranla daha etkin bir hüviyete haizdir. Bu yüzden yeni medya mecraları İslam'ın evrensel mesajını, İslam düşüncesini ve ahlakını geniş kitlelere ulaştırma hususunda büyük bir imkan ve potansiyeli barındırmaktadır. Bu sebeple İslam'ın hakikatinin ve evrensel değerlerinin yeni medya ile doğru ve sağlıklı bir zeminde ilişkilendirilmesi son derece önem arz etmektedir. İslam'ın temel değerlerini ve ahlak ilkelerini insanların idrakine sunma hususunda bu alan mutlaka bilinçli, planlı ve etkin bir şekilde kullanılmalıdır."
- İslam'ı tanıma ve yaşama çağrısı
Prof. Dr. Erbaş, tüm Müslümanlara "İslam'ı öyle güzel, öyle sahih, öyle Kur'an ve sünnetin koyduğu ölçülere riayet ederek yaşayalım ki bizi öldürmeye gelen bizde dirilsin." çağrısında bulundu.
"İslam'a düşmanlık edenlere de çağrım şudur: Gelin İslam'ı önce tanıyın, tanımaya çalışın. Kişi bilmediğinin düşmanıdır." diyen Başkan Erbaş, İslam'ın adalet, rahmet, merhamet, ilim, hikmet, ahlak, paylaşma, dayanışma, farklı inanç ve kültürlerin bir arada barış içerisinde yaşaması ilkelerine dayalı olduğunun görüleceğini sözlerine ekledi.
İslam’a düşmanlık edenlere çağrım şudur;
— Prof. Dr. Ali Erbaş (@DIBAliErbas) April 10, 2023
Gelin önce İslam’ı tanıyın. Kişi bilmediğinin düşmanıdır. pic.twitter.com/QCAI6Vfox7