Türkiye'deki 308 Sivil Toplum Kuruluşunun (STK) bir araya gelerek oluşturduğu Milli İrade Platformu üyeleri, Eyüpsultan'daki Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Platformu üyeleri, "Dünyayı Uyandırıyoruz", "Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa" ve "Bir Güneş Doğuyor" sloganlarıyla 1 Ocak'ta Galata Köprüsü'nde düzenlenecek eyleme katılım için ortak çağrıda bulundu.
Platform adına açıklama yapan TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, Gazze şeridindeki katliamın 15 aydır devam ettiğini ve dünyanın gözü önünde bir halkın yok edildiğini söyledi.
Beşinci, "Bu acımasız zulme sessiz kalmak insanlık onuruna apaçık aykırıdır. Filistin sadece bir ırk ya da dinin değil, tüm insanlığın meselesi olmalıdır. İnsanlık, Filistin'deki insanların yaşam hakkı için ayağa kalkmalıdır. Vicdanların uyanışı ve bir çağrının yükselişi gerekmektedir. Artık görüyoruz ki İsrail tarafından 56 yıl boyunca sistematik bir şekilde yapılmakta olan zulüm, 57'nci yılında soykırıma dönüşmüş durumdadır. Ortada çok açık bir işgal girişimi, çok net bir soykırım vardır. Batılı devletler tarafından, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya atılan bütün kavram, kurum, kuruluş ve kararların hiçbir geçerliliği kalmamıştır." ifadelerini kullandı.
Uluslararası sistemin sınıfta kaldığını vurgulayan Beşinci, kukla yönetimlerin aksine, Filistin'e destek olmak için tüm dünya milletlerinin ve üniversite öğrencilerinin sokağa döküldüğüne dikkati çekti.
Gazze'de kadınlara, çocuklara, mazlum ve savunmasız insanlara uygulanan vahşete karşı başlatılan sivil toplum mücadelesinin, Filistin davasının geleceği açısından tarihi bir adım olduğunu kaydeden Beşinci, şöyle devam etti:
"İnsanlığın tarafında durmak için üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Gazze'deki masumların, Filistin'in özgürlük mücadelesinin sonuna kadar yanındayız. Tarihin doğru tarafında olmanın çabasındayız. Din, dil, ırk fark etmeksizin tüm dünya halklarının temel yaşama hakkı başta olmak üzere eşit haklara sahip olduğunun, Gazze'de yaşanan katliamın özünde insani bir mesele olduğunun altını kalın bir şekilde çiziyoruz."
- "Dünyaya iz bırakmak için Galata'da başkaldırıyoruz"
Vahşetin durdurulmasına yönelik her çabayı, her eylemi kıymetli bulduklarını söyleyen Beşinci, "Özelde ülkemizin, genelde tüm insanlığın ortak dertlerini kendi derdimiz olarak kabul ediyoruz. Bu bilinç, bu tavır ve bu ruhla, duman eliyle mahkum edilmiş, is kokmuş bu dünyaya iz bırakmak için Galata'da başkaldırıyoruz. Bu medeniyet coğrafyasının, bu zengin toprakların yoksul çocukları olmayı kabul etmiyoruz. Zulüm ile tutsak edilmeye çalışılan tüm şehirler, halklar, çocuklar ve kadınlar özgürlüğüne kavuşana kadar durmuyoruz. Mürekkebin akması gerekirken, kanların aktığı şu yüzyılda sözde medeni, özde barbar olan tüm güç odaklarına baş kaldırıyor, bu vesileyle insanlık ittifakını başlatıyoruz." diye konuştu.
İbrahim Beşinci, yeni yılın ilk gününde Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Sultanahmet, Süleymaniye, Yeni Camii ve Fatih Camii'nde sabah namazında buluşup şehitlere dua edeceklerini ve kortejler eşliğinde Galata Köprüsü'ne yürüyeceklerini belirtti.
Tüm vatandaşları dünyanın en güçlü eylemine imza atmak için Galata Köprüsü'ne davet eden Beşinci, "Tarih boyunca daima mazlumun yanında, zalimin ve zulmün karşısında dimdik durmuş bir medeniyetin mensupları olarak sesimizi yükseltiyor, yılın ilk sabahında dünyayı biz uyandırıyoruz. Heyecanımız tam, inancımız yüksek. Nasıl ki dün Ayasofya'da zincirler kırıldı, bugün Emevi esaretten kurtuldu, elbet yarın da Mescid-i Aksa özgürlüğe kavuşacak. Artık bir güneş doğuyor. Bu hakikati tüm dünya duyacak." şeklinde konuştu.
- "İsrail'in Nazist, apartheid rejimini sürdürdüğü soykırımın sona ermesi için"
İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, mazlumların hakkını savunmaya devam edeceklerini dile getirdi.
Filistin davasını gündemde tutmaya devam edeceklerinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"İsrail'in Nazist, apartheid rejimini sürdürdüğü soykırımın sona ermesi için, Filistinli kardeşlerimizin özgürlüklerine kavuşmaları için, 2024 yılı boyunca nasıl sabah 1 Ocak'ta Galata Köprüsü'nde yaptığımız etkinlikten itibaren çeşitli çalışmaların yapılmasını organize ettiysek, desteklediysek, daha çok ses yükseltilmesine vesile olmaya çalıştıysak, inşallah 2025 yılı boyunca da 1 Ocak sabahından itibaren sabah namazlarımızı kılıp hep birlikte Galata Köprüsü'nde çoluk çocuk, ailecek toplanıp pes etmeden sesimizi yükseltmeye, zalimin zulmünü haykırmaya, mazlumun hakkını savunmaya devam edeceğiz."
- "Ailecek bekliyoruz"
KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu ise gelecekte "İsrail bu katliamları yaparken siz ne yaptınız?" diye sorulduğunda, "Elimizden geleni yaptık, ne gerekiyorsa yaptık" denilebilmesi için tarihe not düşülmesi gerektiğini ifade etti.
Gümrükçüoğlu, "Bu mesele siyaset üstü, ideolojiler üstü bir mesele. 2024'e girdiğimiz sabah da Galata'daydık, 2025'e gireceğimiz sabah da hep birlikte çoluk çocuk, annemiz, babamız, yürüyebilecek yaşlılar, kimler varsa orada olacağız." dedi.
"Eyleme gidin, gitmeyin, sonuç değişmeyecek" gibi söylemlere değinen Gümrükçüoğlu, "Sonuç bizi ilgilendirmiyor. Benim kanaatim bu. Benim ne yaptığım, çocuğumun ne yaptığı önemli. Biz o gün orada olacağız ve her birinizi de ailecek oraya bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
İstanbul 2 No'lu Baro Başkanı Yasin Şamlı da Gazze'de modern çağın insanlık dramı ve soykırım yaşandığını söyleyerek, 1 Ocak'ta Galata'da buluşma çağrısında bulundu.
Baro olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvurduklarını ve mahkemenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı aldığını hatırlatan Şamlı, "Bunun uluslararası hukuk açısından ciddi bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu çabaların artarak devam etmesi gerekiyor." dedi.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Gazze'deki özgürlük mücadelesinin 443'üncü günündeyiz. Aradan geçen zamanda duygular köreldi, hassasiyetler törpülendi diye düşünenler olabilir. Halbuki insan onuruna sahip çıkanlar için hassasiyet asla ölmez. Bunu göstermek için Galata Köprüsü'nde olacağız." diye konuştu.