Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde 49 yıldır mobilya sektöründe çalışan Sezgin Gülçiçek, son 15 yıldır sadece camilere mihrap mobilyaları ile minber ve kürsü yapıyor.
İki çocuk ve 3 torun sahibi 62 yaşındaki Gülçiçek, ilkokul eğitiminin ardından zamanla ustalaştığı meslekte, Yeni Siteler Mahallesi'ndeki dükkanında uzun yıllar hizmet verdi.
Doğduğu Osmanlı köyündeki caminin mobilya ihtiyaçlarını gönüllü olarak yapan Gülçiçek, 15 yıl önce emekli olduktan sonra kendisini camilerin hizmetine adadı.
Bugüne kadar Alaplı, Devrek, Kozlu ve Karadeniz Ereğli ilçelerindeki 47 caminin mihrap mobilyaları ile minber ve kürsülerini yapan Gülçiçek, 20'si hibe, bazılarını maliyetine, bazılarını ise cemaatin topladığı bağışlarla yaptığı ürünleriyle hizmet ettiği cami sayısını artırmak istiyor.
- "İşimi tamamladığımda gurur duyuyorum, seviniyorum"
Gülçiçek, küçük yaşlardan itibaren mobilya imalat ustalarının yanında çırak olarak çalışmaya başladığını söyledi.
Her türlü imalatı yapabildiğini belirten Gülçiçek, "Köyümün camisinde mihrap ihtiyacı vardı. Mihrap yapımına hibe niyetiyle başladım. Daha sonra yapmaya devam ettim. 15 yıldır cami işlerinde mihrap, minber, kürsü, rahle, mini rahleler yapıyorum. Ramazan ayında hibe olarak verdiklerim var." dedi.
Gülçiçek, çeşitli ilçe ve beldedeki camilere çalışma yaptığını anlatarak, şu ana kadar hizmet verdiği cami sayısının 47'ye ulaştığını anlattı.
Son olarak talep aldığı bir caminin bulunduğunu aktaran Gülçiçek, "Sevdiğim ve gönülden yaptığım için bütün işlerim bir tarafa cami işi olduğu zaman, mihrap, minber, kürsü dediklerinde seviniyorum. Bu bir hizmet, eser oluyor. Camilere namaz kılmaya gittiğimde, 'Bu da benim eserim.' diyebiliyorum. Orada neşem kat kat artıyor." diye konuştu.
Gülçiçek, yaşını temsilen mihrap, minber ve kürsü yaptığı cami sayısını 62'ye çıkarmayı hedeflediğini kaydetti.
İşlerinde proje ve tasarımı kendisinin yaptığını ifade eden Gülçiçek, şöyle konuştu:
"İşe başladığım gün daha bana değişik duygular geliyor. Yaptığım 48 caminin mihrap ve minberleri birbirinden farklıdır. Her camide bende ayrı heyecan var. İşimi tamamladığımda gurur duyuyorum, seviniyorum. Para da lazım ama onu ikinci planda tutuyorum. Şu an yaptığım iş dünyalık ama bunun öbür tarafı var. Orada bize sorarlar; 'Bu mesleği yaptın ama sen ne yaptın?' diye. Ben de 'camilerimize hizmet yapayım' dedim."