Gazze’nin kahramanlarının da unutulmadığı bu törende, Diyanet’in uluslararası arenadaki temsili, kıtaları aşan hizmet ağı ve Türkiye adına üstlendiği büyük misyon bir kez daha gözler önüne serildi.

Ancak, ülkemiz için bir gurur vesilesi olan bu etkinlik, asılsız tartışmalarla gölgelenmek istendi.

Sürekli şaibeli odakların sözcülüğünü üstlenen bazı çevreler, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş üzerinden Diyanet’i ve iyiliği hedef aldı.

TABLO VE ANLAMI

Törende, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, programa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Celi Sülüs hat sanatıyla yazılmış bir tablo hediye etti.

Bu tabloda Fetih Suresi’nin 10. ayeti yer alıyordu: “(Resûlüm) Sana yeminle bağlılık sözü verenler gerçekte bu sözü Allah’a vermiş oluyorlar, Allah’ın eli onların elleri üzerindedir. Bu sebeple kim Allah’a verdiği ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur, Allah’a verdiği sözün gereğini yerine getirene ise Allah yakında büyük ödül verecektir.”

AYETİN TARİHİ VE BAĞLAMI

Fetih Suresi’nin 10. ayeti, Hudeybiye Antlaşması sırasında gerçekleşen ve “Rıdvan Biatı” olarak bilinen tarihi olayı anlatmaktadır. Ayet, doğrudan Peygamber Efendimiz’e hitap etmekte ve müminlerin ona olan bağlılığının önemini vurgulamaktadır. Ayetin mealinde (Resûlüm) ifadesinin yer alması, bağlamın net bir şekilde anlaşılmasını sağlar.

Kur’an’la hemhal olmayan ve ayetlerin anlamını bilmeyenler, bu ilahi mesajı çarpıtmaya çalışmış olmalı. Ancak bu ayeti bağlamından kopararak yorumlayan hiçbir ilim adamı bugüne kadar çıkmamıştır.

GERÇEK NİYET NEDİR?

Peki, tartışma çıkaranlar neyi eleştiriyor?

• Eğer eleştiri, törende Cumhurbaşkanı’na bir tablo takdim edilmesine yönelikse, bu, ülkemizde geleneksel olarak yapılan bir misafirperverlik ve nezaket göstergesidir.

• Eğer eleştiri, ayetin Celi Sülüs hat sanatıyla işlenmesine yönelikse, bu, sanattan, medeniyetten ve kültürel değerlerden ne kadar uzak olduklarının göstergesidir.

• Eğer eleştiri, ayetin anlamına yönelikse, bu, cehaletin korkunç bir tezahürüdür.

Bu kadar açık bir mesaj taşıyan ayetin, anlamsız tartışmalara malzeme edilmesi, ülkemizin düşünsel geleceği açısından endişe vericidir.

Kur’an-ı Kerim, insanlığa yol gösterici olarak indirilmiştir. Onu öğrenmek, anlamak ve hayatımıza rehber kılmak, makamı ve statüsü ne olursa olsun herkes için bir sorumluluktur.

Bu fitne ateşini yakanların cehaletten kurtulmaları için tek yol, Kur’an’ı okumak ve anlamaya çalışmaktır.

Haber Merkezi