Güzel yapanlara daha güzeli, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerinde ne toz toprak bulaşığı olur ne de aşağılanmışlık izi. İşte bunlar cennetlik kullardır, kendileri orada sonsuza kadar kalıcıdırlar. (Yûnus, 10/26)
Rabbimizden daha cömert kim olabilir ki? O, rızasına uygun her güzel davranışın karşılığını fazlasıyla vereceğini bu ayetle bizlere müjdelemektedir. Bir sonraki ayette ise kötülükleri sadece kendi misliyle cezalandıracağını bildirir. Peki, Rabbimizin rızasına uygun yaşamak nasıl olur? İşte bunun ölçüsünü Peygamberimiz (sas) “ihsan” kelimesiyle özetler. İhsan, “Allah’ı (cc) görüyormuş gibi” yaşamaktır. Çünkü biz Rabbimizi göremesek de o bizi görmektedir. Bu şuurla yaşayanlar ise cenneti hak ederler. Sadece cenneti mi? Cennette “Rabbimizi görmek” saadeti de vardır. Cennetin en büyük nimeti işte budur.
Rabbimiz amellerimizin karşılığını fazlasıyla verecektir.
İhsan: İyilik yapmak, bir işi en güzel şekilde yapmak, Allah’a ihlasla kulluk etmek.