"O gün hiçbir dostun dostuna bir faydası dokunmaz, onlar başka yerden de yardım görmezler, ancak Allah’ın rahmetine mazhar olanlar müstesna. Allah, izzet ve rahmet sahibidir." (Duhân, 44/41-42)
Kişi sevdiği ile beraberdir. Çünkü dost, dostuna iyiliği emreder, onu kötülüklerden sakındırır. Kendisi için istemediğini dostu için de istemez. Onu, kurtuluşuna sebep olacak davranışlara yönlendirir. Ahirette ise artık bu tür yönlendirmeler faydasızdır. O gün fayda veren dostluklar bitmiştir. Allah’ın izin verdikleri dışında kimse kimseye şefaat edemez. Kimse kimsenin cezasını çekemez. Zaten inanan bir kimse de amelinden başkasına güvenmez. Allah’ın huzuruna tek başına çıkacağını, hesabını tek başına vereceğini bilir ve buna uygun davranışlar sergiler.
Dünyadaki dostluklar ahirette Allah’ın adaletine mani olmayacaktır. Rahim olan Allah’ın merhametini hak edecek davranışlar ortaya koymalıyız. Allah’ın dostluğunu kazanmamız için dünyadaki dostlarımızı iyi seçmeliyiz.
Mevlâ: Birinin yakını, dostu, arkadaşı ve yardımcısı olan, onun idaresini elinde bulunduran.