İnsan: Hikmet bahşedilen cevher
O kul ki Allah’ın yarattığı ve ruh-i ilahisiyle desteklediği eşref-i mahlukat değil midir? Her insan O’nun “Ben hikmeti dilediğime veririm.” buyruğuyla hikmet bahşedeceği bir cevher değil midir? Öyleyse her Allah kuluna bu nazarla bakmak gerekmez mi? Bazen hazineler harabelerde bulunur. Mücevherin toza toprağa bulanması değerini kaybettirmez ki! Şairin dediği gibi: “Harabat ehlini hor görme zakir/Defineye malik viraneler var.” Öyle değil midir, kapımıza gelene alelade bir dilenci gözüyle bakarsak ondaki Hak tecellisini göremeyiz. Ama kim olursa olsun Allah’ın kullarından bir kul olarak karşılayıp gönlümüzle ağırlarsak hikmet nazarıyla bakmışız demektir. Her geceyi Kadir, her geleni Hızır bilenler bulurlar hakikati. Aramakla bulunmaz ama bulanlar hep arayanlardır, demiş hikmet ehli. Kula düşen arayışta olmak, peşine düşmek hakikatin. Onu nasip etmek ve buldurmak ise Hakk’ın kudretindedir. Sen yolda ol, yolu bulduracak olan ancak O’dur.
---
"Çanakkale Savaşı, Conkbayırı Muharebeleri başladı. (1915)
ABD tarafından ilk atom bombası Hiroşima’ya atıldı. (1945)"