(İnsanlar din) işlerini kendi aralarında parça parça ettiler. Her grup kendinde bulunan ile sevinmektedir. (Müminûn, 23/53)
Cenâb-ı Hakk (cc) her ümmete elçiler göndermiş, o ümmetlerden pek çoğu her defasında o peygamberleri yalanlamışlardır. Fakat bütün peygamberlerin getirdiği hakikat, tek ümmet olmak emridir. “Tek ümmet”, aynı inanç ilkeleri üzerinde birleşmiş toplumdur. Burada ümmet kelimesi din anlamında kullanılmıştır. Bütün peygamberler tevhit inancında birleşmişlerdir. Bu ilkeye rağmen çeşitli ümmetler değişik dinler, inançlar, kitaplar türetmişler; her zümre kendi benimsediği inancı, en doğrusu kabul etmiştir.
Hz. Âdem’den (as) Resûlullah’a (sas) kadar bütün peygamberlerin getirdiği dinin özü birdir. İnsanların dinî konularda grupçuluk yapmaları yani hakikatin tek sahibi olarak kendilerini görmeleri doğru bir davranış değildir.
Hizip: Parça, grup, cemaat, topluluk.