Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, Filistin Dışişleri Bakanlığı, işgalcilerin iki haftadır Müslümanların ibadet etmesi için Harem-i İbrahim Camisi'ni tam olarak teslim etmeyi reddetmesine ilişkin bir açıklamada bulundu.

Açıklamada, Filistin Dışişleri Bakanlığının, başta UNESCO olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve çeşitli ülkelerle birlikte işgalcilerin ihlallerini ve Harem-i İbrahim Camisi'ni kontrol altına almayı amaçlayan tek taraflı, yasa dışı uygulamalarını takip ettiği kaydedildi.

İşgalcilerin caminin ilave bölümlerini zorla kontrol altına almasına dikkati çekilen açıklamada, bu durumun, camiyi tamamen Yahudileştirme, sinagoga dönüştürme ve tarihi ile hukuki statüsüne radikal ve sömürgeci bir gerçeklik dayatma girişimi olduğu ifade edildi.

Harem-i İbrahim Camisi'nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer aldığına işaret edilerek, başta UNESCO olmak üzere uluslararası topluma "sorumluluğunu üstlenme ve camiyi koruma" çağrısında bulunuldu.

İşgalcilerin Hristiyan ve İslam mukaddesatına yönelik ihlallerinin durdurulması için uluslararası hukukun kapsadığı adımların atılması gerektiği vurgulandı.

Filistin Evkaf ve Din İşleri Bakanı Muhammed Mustafa Necm, işgalcilerin ramazanın ikinci cumasında da Harem-i İbrahim Camisi'ni Müslümanlara tam olarak açmayı reddettiğini duyurmuştu.

Harem-i İbrahim Camisi, ramazan ayında cuma günleri tamamen Müslümanların ibadetine açılıyordu ancak işgalci İsrail makamları bu yıl söz konusu uygulamayı 2 haftadır yerine getirmiyor.

- Harem-i İbrahim Camisi'ne yönelik ihlaller

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın çevresi olarak kabul edilen El Halil kentindeki Harem-i İbrahim, Mekke'deki Mescid-i Haram ve Medine'deki Mescid-i Nebevi ile Mescid-i Aksa'dan sonra en kutsal dördüncü cami kabul ediliyor.

Caminin altında yer alan mağarada Hazreti İbrahim ve eşinin kabirlerinin yanı sıra Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarları bulunuyor.

İşgalcilerin 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan cami, 25 Şubat 1994'te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı Yahudi fanatiğin eyleminden sonra kapatılmış ve yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş şekilde ikiye bölünmüştü.

Tarihe "El Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı" olarak geçen saldırıda 29 Filistinli hayatını kaybetmiş, 150'den fazla kişi yaralanmıştı.

Caminin bölünmesinin ardından, Hazreti İshak ve eşinin bulunduğu kabirler Müslümanlara ayrılan kısımda kalmış, diğerleri ise Yahudilere ayrılan ve sinagoga çevrilen bölümlerde bırakılmıştı.

Bölünmüş kısımlar yılda onar gün karşılıklı olarak Müslüman ve Yahudi ziyaretçilere açılıyor. Buna göre, Yahudilerin dini bayramlarında cami olan kısım Yahudilere, Müslümanların dini bayramlarında da sinagog kısmı Müslümanlara tahsis ediliyor.

Kaynak: AA