İsraf iflasa götürür
Bizlere emanet edilen nimet ve imkânları ölçüsüzce kullanmak anlamına gelen israf dinimizde haramdır. İsraf, nimetin sahibi olan Yüce Allah’ın er-Rezzâk ismine saygısızlıktır. Bu yüzdendir ki Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de müminleri “ne israf eden ne de cimri davranan kişiler” (Furkân, 25/67) olarak tanıtmıştır.
Sadece sofralarımıza indirgenemeyecek kadar kapsamlı bir kavramdır israf. Mesela akıl nimetini iman ve hikmetle buluşturamaması, insan için en büyük israftır. Şu kısacık ömrümüzün dünya ve ahiretimize faydası olmayan beyhude meşgalelerle heba edilmesi, zamanın israfıdır. Zararlı alışkanlıklarla, ihmalkârlıkla zihnin ve bedenin tehlikeye atılması, sağlığın israfıdır. Sahip olduğumuz ilmi ve tecrübeyi insanlığın hayrına kullanmamak, bilginin israfıdır. Kendisinden yaratılıp beslendiğimiz toprağın, hayat kaynağımız olan suyun, her bir nefesimizde muhtaç olduğumuz havanın hoyratça kirletilmesi tabiatın, yeryüzünü kötülüklerin esiri haline getirmek ise yaşadığımız kâinatın israfıdır.