İstikamet üzere olmak

“Doğru, düzgün, dengeli, sabit ve kararlı olma” gibi anlamlara gelen istikamet; kişinin her türlü aşırılıktan sakınarak doğruluk üzere bulunması, dinî ve ahlaki hükümlere uygun bir hayat sürmesi, Allah’a itaat edip Hz. Muhammed’in sünnetine uyması, doğru, dürüst ve adaletli davranmasıdır. İstikamet; söz, düşünce ve davranışlarımızın karar/istikrar boyutunu ifade eden ve bir müminin hayat serüveni içinde en hassas çizgisini ortaya koyan bir kavramdır. İstikamet, Kur’an ve sünnet ilkeleri ile yaşanan bir hayatın adıdır. İstikamet, insanın bütün yükümlülüklerine riayet etmesi, yeme, içme, giyinme ve her türlü dinî-dünyevi konuda itidal çizgisini takip etmesidir. “‘Rabbimiz Allah’tır’ deyip sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de. Onlar cennetliklerdir. Yapmakta olduklarına karşılık, orada sürekli kalacaklardır.” (Ahkâf, 46/13-14) ayeti, istikamet üzere olanların ebedî mutluluğa ulaşan kişiler olacaklarını açıkça beyan etmektedir.

---

Bir Hadis: “Allah’ım! Kıyamet gününde cennet, korku gününde güven istiyorum.” (Hâkim, Deavât, 1868)