Kötü çığır açanların akıbeti

Bidat, “daha önce benzeri bulunmayıp sonradan ortaya çıkan (muhdes) şey” anlamına gelir. Dinî mahiyette görülen amel ve davranışlardan başka günlük hayatla ilgili olarak sonradan ortaya çıkan yeni fikir, uygulama ve âdetler; “sonradan ortaya konan dinî görünümlü yol” bidat sayılmıştır. Peygamberimiz (sas), İslam’da güzel bir çığır (sünnet-i hasene) açana o çığıra uyanlar bulunduğu sürece sevap verileceğini, kötü bir çığır (sünnet-i seyyie) açana da aynı şekilde günah yazılacağını ifade etmiştir (Buhârî, Terâvîh, 1). Kur’an’ı bir mushafta toplamak, teravih namazını cemaatle kılmak, minare ve medrese inşa etmek iyi bidate, kabirlerin üzerine türbe yapmak ve buralara mum dikmek de kötü bidate örnek olarak gösterilebilir. Hadislerde reddedilen kötü bidattir. Şâfiî fakihlerinden İzzeddin b. Abdüsselâm daha da ileri giderek bidati mükellefin fiillerine paralel olarak vacip, mendup, mübah, mekruh, haram olmak üzere beşe ayırmaktadır.

---

Bir Hadis: “... Allah’ım! Senin verdiğine kimse engel olamaz, vermediğini de kimse veremez. Hiçbir iyilik sahibi kendiliğinden faydalı olamaz; zira iyilik sendendir.” (Müslim, Mesâcid, 137)