Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İsviçre Türk Diyanet Vakfı’nda (İTDV) gençlerle bir araya geldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı görevine geldiğinden bu yana her fırsatta gençlerle buluşmaya gayret ettiğini belirten Başkan Erbaş, gençlere köklerini, medeniyetini ve içinde yaşadıkları toplumu iyi tanımaları tavsiyesinde bulunarak, “Köklerimizi, geldiğimiz yeri unutmayacağız, medeniyetimizi diri tutacağız, bir de içinde yaşadığımız toplumu iyi tanıyacağız. Bu bizim medeniyetimizin en önemli unsurlarından birisidir.” dedi.
Müslümanın görevinin Müslüman tanımına uygun olarak yaşaması gerektiğini belirten Başkan Erbaş, “Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Müslümanı şöyle tanımlıyor; ‘İnsanların elinden ve dilinden emin olduğu kişidir.’ Karşı taraftaki kim olursa olsun siz güzel yaşadığınız zaman size heves eder insanlar.” diye konuştu.
“Kur’an-ı Kerim bilgisizliği, cehaleti ortadan kaldırmak için gönderilen bir Kitap’tır”
Başkan Erbaş, ilk inen ayette “Oku” diye hitap edildiğini, nüzul sırasına göre ikinci inen surenin “Kalem Suresi” olduğuna işaret ederek, “Bizim elimizde kitap ve kalem olduğu asırlarda biz hep önlerde olduk, 10 asır boyunca bütün dünyayı aydınlattık. Algoritmanın kurucusu El Harezmi diye bir Müslümandır. Sıfır rakamını Müslümanlar buldu. İlim bizim inancımızın en önemli unsurlarından birisi ve Kur’an-ı Kerim bilgisizliği, cehaleti ortadan kaldırmak için gönderilen bir Kitap’tır.” ifadelerini kullandı.
“Müslüman olsun gayrimüslim olsun herkesin kutsallara saygı göstermesi gerekiyor”
Son günlerde Kur’an-ı Kerim’e yönelik bazı Avrupa ülkelerinde gerçekleşen saldırılara ilişkin Başkan Erbaş, şunları söyledi:
“Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan İslamofobik bazı saldırılar var. O saldırıları yapan insanları her zaman lanetliyoruz, kınıyoruz. İsveç’te, Danimarka’da, Hollanda’da olmuştu. Bugün bir kez daha olmuş, bu vesileyle bugün Hollanda’da gerçekleştirilen Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyorum. Buradan o gafillere ve Kur’an bilmeyenlere, tanımayanlara sesleniyorum; yanlış yapıyorsunuz, insan haklarına ve kutsallara saldırarak toplumsal huzurun ve barışın temeline zarar veriyorsunuz, adeta dinamit koyuyorsunuz. Gelin Kur’an’ı ve İslam’ı anlamaya, tanımaya çalışın.
Kur’an ve İslam tüm insanlığın reçetesidir, tüm insanlığın barış ve huzurunun kaynağıdır. Tanımaya çalışırsanız bunu fark edeceksiniz ve siz de mutlu olacaksınız. Kur’an’ın hedefi, iyiliği yaygınlaştırmak, kötülüğü ortadan kaldırmaktır. Gelin yeryüzünde iyilik egemen olsun diye hep birlikte çalışalım, kötülüklere ve kötülere fırsat vermeyelim. Müslüman olsun gayrimüslim olsun herkesin kutsallara değer vermesi, saygı göstermesi gerekiyor. Bizim inancımız bunu emrediyor ve hangi dinin, inancın kitabı, mabedi, din adamları olursa olsun hepsine bizim saygı göstermemiz gerekiyor. Eğer bir Müslüman, Yahudilerin Tevrat’ına, Hristiyanların İncil’ine saldırırsa o Müslümana önce ben engel olurum.”
“Dinimizle, Kitabımızla ne kadar iftihar etsek azdır”
Başkan Erbaş, Kur’an-ı Kerim’in polislerin koruması altında yaktırılmasının 21. asırdaki bir topluma ve devlete yakışmayacağını belirterek, “Medeni bir topluma asla yakışmaz. O yüzden biz doğrusunu yapalım karşılık vermeyelim ama Kitabımıza sahip çıkalım. Biz Kur’an-ı Kerim’in ve diğer kitapların saygıya değer olduğuna inanmış insanlarız, bizim Kitabımız bunu emrediyor. Onun için dinimizle, Kitabımızla ne kadar iftihar etsek azdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasının sonunda gençlere çalışmalarında başarılar dileyen Başkan Erbaş, Mevlid-i Nebi haftalarının hayırlı olması temennisinde bulundu.
Programda, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selim Argun ile Dış İlişkiler Genel Müdürü Mahmut Özdemir de hazır bulundu.