Gerçekten insan pek tahammülsüz bir tabiatta yaratılmıştır. Başına bir fenalık geldi mi sızlanır durur. Ama ona bir nimet nasip olursa kendisinden başkasını yararlandırmaz. Ancak namaz kılanlar başka. (Me’âric, 70/19-22)
Âyette geçen helû’ sözcüğü insan tabiatını en iyi tarif eden kelimelerden biridir. Aceleci, sabırsız, tahammülsüz gibi birçok olumsuz sıfatı ihtiva eder. İnsan genellikle, kendine bir zarar dokunursa hemen sızlanır, ümidini yitirir ve şikâyet eder. Ancak bir hayra ulaşırsa onu da kendi el emeği sayar, gözü gibi sakınır, cimrileşir. Allah yolunda harcamaz ve insanlara yardımcı olmaz. Oysa namaz kılanlar böyle değildir. Namaz kılarak olgunlaşan kimse, imanın gereğine göre amel ederek bütün bu olumsuz huylardan uzaklaşır.
Şerre sabır, hayra şükretmek gerekir. İnsan kendini olgunlaştırarak sıkıntılara sabretmeyi, sevimsiz huyları bırakmayı ve malını başkalarıyla paylaşmayı öğrenmelidir. Namaz kötülüğe engeldir. İslam, ibadetlerle birlikte insana değer katar, onu sıradan biri olmaktan kurtarır.
Hulika: Yaratıldı.