Kelime olarak “Allah’ı bilme ve tanıma” anlamına gelen mârifetullah “Allah’ın zâtı, sıfatları, fiilleri ve isimleri hakkındaki bilgi” şeklinde tanımlanmıştır. Mârifetullah, kişinin Allah'ı hakkıyla tanıması, bilmesi ve buna göre O'na bağlanması demektir.

Zira kişi, Allah'ı hakkıyla tanırsa, O'nun emir ve yasaklarına bağlanır. Mârifetullah hususunda şu üç nokta yer almaktadır:

1. Allah'ı ve O'nun birliğini bilmek, yüceliğini kabul etmek ve her türlü eksiklikten münezzeh kılmak.

2. Allah'ın sıfatlarını ve bu sıfatların hükümlerini bilmek.

3. Allah'ın fiillerini ve bu fiillerin hikmetlerini kavramak. Allah’ı bu şekilde tanımak da insanın kendini tanımasına (ma‘rifetü’n-nefs) bağlıdır. Ebû Saîd el-Harrâz bu durumu, “Nefsini bilmeyen rabbini bilemez” şeklinde ifade etmiştir. İnsanın nefsini bilmesi rabbini bilmesinin başlangıcıdır. Rabbini bilmesi, nefsini bilmesinin neticesidir. Yani insan nefsinin sıfatlarında ârif olmadıkça rabbinin sıfatlarını idrak edemez.