Maveraünnehir ufkunda bir yıldız: Semerkant
Amuderya ve Siriderya nehirlerinin hayat verdiği Maveraünnehir’in en kadim şehirlerinden biridir Semerkant. Pamir dağlarının batısında, Zerefşan ırmağına hâkim yüksekçe bir mevkide M.Ö. VI. yüzyılda Persler tarafından kurulmuştur. Kalıntıları bugüne ulaşan ilk yerleşim yeri efsanevi Türk hükümdarı Efrasiyab’ın (Alp Er Tunga) adıyla anılır. Zaman içinde önce Greklerin, sonra İran ve Türk kökenli hanedanların hâkimiyetine giren ve yönetim merkezi olan güzel şehir. Bir tarafı çöl bir tarafı dağlık arazi olmasına rağmen Zerefşan’ın yeşerttiği toprağı, yumuşattığı iklimi sayesinde bereketli bu vaha ipek ve baharat yollarının kesiştiği mühim bir konaktır. X. yüzyılda yaşayan ünlü seyyah ve coğrafya âlimi İbn Havkal, uzak ülkelerden gelen kervanlarla daima canlı ve renkli bir ticaret merkezi olan Semerkant’tan “Maveraünnehir’in limanı” diye bahseder. Yazık ki bu güzel şehir 1220 yılında Cengiz Han’ın orduları tarafından taş üstünde taş kalmayacak şekilde harabeye çevrilir.
---
Bir Hadis: “Allah’ım! Bana öğrettiğin şeyleri hakkımda faydalı eyle, bana fayda verecek şeyleri öğret, beni, bana fayda verecek ilim ile nasiplendir.” (Hâkim, Deavât, I, 510)