Tekirdağ İl Müftülüğünce "Diyanet Gençlik Hizmetlerinde Yeni Dönem Çalışmaları" konulu toplantı gerçekleştirildi.
İl Müftülüğü Konferans Salonunda gerçekleştirilen toplantıda il ve ilçelerde yürütülen gençlik hizmetleri değerlendirildi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, İl Müftü Yardımcısı Melek Karakaşın açılış konuşmasıyla devam etti.
Ardından kürsüye gelen İl Müftüsü Mustafa Soykök "Gençlik Çalışmalarında İlke ve Yöntemler" konulu sunumunda şöyle konuştu:
"Gençlerin gönlüne dokunma adına faydalı bir programda sizlerle beraberiz, bu hayırlı çalışmalarda bizi bir araya getiren Rabbimize şükürler olsun, ilk önceliğimiz gençlik çalışmalarıdır ve gençler kırmızı çizgimizdir, bu konuda gayret eden herkes dünya ahiret kardeşimdir, her zaman destek olurum, gençleri çalışmalara ne kadar katarsak o kadar başarılı oluruz. Gençler görev aldıklarında aidiyet hissederler ve çalışmalarımız o derece başarılı olur. Cenabı Allah bizlere din hizmeti gibi bir mesleği lütfetti."
- "İşimizin kaynağı camidir"
Müftü Soykök, "Mevlana'nın Pergel Metaforunda olduğu gibi pergelin sabit ayağı camilerimizde sabit kalacak diğer ayağı ise her yeri dolaşacak. Rabbimiz zamandan ve mekandan münezzehtir, ama iki yer mecazi olarak Allah’ın evidir, birincisi Kabe ve onun şubeleri olan camilerimiz, buralar din hizmetlerimizin merkezleridir, ikincisi ise kalplerimizdir, gençlerimizin kalplerine gönüllerine dokunacağız. Gençlik çalışmaları Beyti Halili ile Bey Celili'yi bir araya getirme çalışmalarıdır. Gençlere karşı Peygamberimiz (sav)’in metodunu uygulayacağız, Efendimiz (sav)’den bizlere ulaşan yüzlerce örnek var, gençlere karşı müsamahalı, onlara değer veren, onlara güvenen ve görev veren bir yapıda olacağız. Gençlerin yanında yürüyeceğiz, samimi olacağız, gençlere karşı vaaz dilinden, gönül diline, arkadaş diline geçeceğiz, gençliğe dair kendimizi yetiştireceğiz araştıracağız bu hususta kitaplar okuyacağız." dedi.
- "Modern çağda camilerimiz, yaşayan cami olmalı"
Toplantının "Tecrübe Paylaşımı" bölümünde ise İstanbul Kadıköy İlçe Müftülüğüne bağlı Hasan Paşa Camii İmam Hatibi Levent Uçkan, tecrübelerini paylaşarak şunları kaydetti:
"Camilerin Sosyal hayatın tam ortasında olması gerektiğini düşünen ve uygulayan bir Peygamberin ümmeti olmanın, insana yüklediği büyük sorumluluğun farkında olmamız lazım. Bugün Ümmeti Muhammed’in ümmet sıfatıyla ve bilinciyle alakalı yeryüzü coğrafyamızın bütününde büyük bir problem yaşanıyorsa bunun dönülüp bakılacak ilk tedavi merkezinin camilerimiz olduğunu düşünmemiz gerekiyor. Cami, yüzyıllarca bütün insanların sığınağı olmuş. Allah’ın evinde ve kapısında, 'acz' ile gelene 'Neden düştün?' diye sorulmamış, nasıl kalkacağına dair yol gösterilmiş. Caminin bu kapısının ebeden açık olması çok önemli. Bu kapsamda '24 saat açık cami' anlamındaki projeyi, 'Etkin bir cami, toplumu yaşatacaktır.' inancı ile hayata geçirdik. Öyle ki bu cami sadece namaz ibadeti merkezli bir cami değil. Sabah namazında başlayan tempoya mekan olan camilerimiz yatsıya kadar vakit aralarında da pek çok sosyal hizmet yapılan mekânlar haline gelmelidir. Sadece bulunduğumuz caminin imamı değil mahallenin imamı olmak gerekir. Camiye gelene değil gelmeyene de gideceğiz mahalledeki tüm esnafları ziyaret edeceğiz. Peygamberimizin mescidi nebiyi kullanım tarzıyla, şimdiki camilerimizi aynı fonksiyonda kullanabilmemiz lazım. İnsanlara her çağında rehber olacağız."
