Nübüvvet ve risalet

Allah ile kulları arasında dünya ve âhiret hayatlarıyla ilgili ihtiyaçlarının giderilmesi için yapılan elçilik görevine nübüvvet denir. Risâlet kavramı da nübüvvetle eş anlamlı kabul edilmektedir. Ancak dinî literatürde daha çok nübüvvet tercih edilmiştir. Allah’ın elçi olarak seçip görevlendirdiği kişiye nebî veya resul denir. Âyetlerden anlaşıldığına göre Cenâb-ı Hak, insanlara yaratılıştan itibaren peygamberler vasıtasıyla doğru yolu gösteren vahiyler ve bunları içeren kitaplar indirmiştir. Hz. Mûsâ’ya hidayet kaynağı olarak Tevrat’ı, Dâvûd’a Zebûr’u, Îsâ’ya bunları tasdik eden İncil’i, Peygamberimize de (s.a.s.) geçmiş bütün nebî ve resullerin getirdikleri ilâhî kitapları tanıtıp doğrulayan Kur’an’ı indirmiştir. Peygamberler içlerinde yaşadıkları halkın diliyle ilâhî buyrukları tebliğ etmişlerdir. Bu tebliğde Allah’ın birliğine, ilâhî kitaplara, peygamberlere, meleklere ve âhiret gününe iman etmek, oruç tutmak, iyilik yapıp kötülükten sakınmak, adam öldürmemek, hırsızlık yapmamak, yoksullara ve yetimlere yardım etmek gibi temel ilkeler yer almıştır.

---

Kıbrıs Türk Federe Devleti Kuruldu. (1975)

---

Mallarınız ve çocuklarınız sizin için ancak bir imtihandır; büyük mükâfat ise Allah’ın katındadır... (Teğâbün, 64/15)