"Sana yeminle bağlılık sözü verenler gerçekte bu sözü Allah’a vermiş oluyorlar, Allah’ın eli onların elleri üzerindedir. Bu sebeple kim Allah’a verdiği ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur, Allah’a verdiği sözün gereğini yerine getirene ise Allah yakında büyük ödül verecektir." (Fetih, 48/10)
Hicretin altıncı yılında Hz. Peygamber (sas), 1400 Müslümanla birlikte umre yapmak için Mekke’ye doğru yola çıkmıştı. Ancak Kureyş müşrikleri, Müslümanları Mekke’ye sokmamak için bir birlik göndermişti. Bu esnada Peygamberimiz ve Müslümanlar da Hudeybiye’ye ulaşmıştı. Hz. Peygamber (sas) savaşmak niyetinde değildi. Bu yüzden Hz. Osman’ı (ra) Kureyş’e elçi olarak gönderdi. Hz. Osman’ın (ra) dönüşü gecikince, Hz. Peygamber (sas) bir ağacın altına oturarak ashâbından, Hz. Osman (ra) öldürülmüşse ölünceye kadar savaşacaklarına dair söz aldı. Buna “Rıdvan Biatı” denir. Sonunda Hz. Osman (ra) geri döndü. Müzakereler sonunda müşriklerle Hudeybiye Antlaşması yapıldı.
Allah’a verdiği sözü tutan kişiye ahirette büyük bir mükâfat verilecektir. Sahabe-i Kiram, Hz. Peygamber’i canlarından daha çok seviyordu.
Biat: Bağlılığını bildirmek; emrinde olduğuna dair söz vermek.