O kul, “Sana, benimle beraber olmaya asla sabredemezsin dememiş miydim?” dedi. (Kehf, 18/75)
Daha önceki ayetlerde Hz. Mûsâ (as) ile Hızır’ın (as) buluşması, Hz. Mûsâ’nın (as) Hızır’ın (as) yanında kalma isteği yer almıştı. Hızır (as), Mûsâ’nın (as) bu beraberliğe sabredemeyeceğini söylemişti. Sonunda Hz. Mûsâ’nın (as) ısrarlı talepleri karşısında Hızır (as), onun isteğini kabul etti. Ancak yaptığı işlerden dolayı soru sormamasını da istedi. Mûsâ (as) da bu şartı kabul etti. Ayette Hz. Mûsâ’nın (as) sabredemediği ve soru sorduğu anlatılmaktadır.
Sabır, zor bir iştir. Nitekim bir peygamber olan Hz. Mûsâ’nın bile sabredemediği durumlar olmuştur. Olayların iç yüzü bazen görünenden çok farklı olabilir. Bir mesele iyice anlaşılmadan onun hakkında karar verilmemelidir.
Sabır: Başa gelen sıkıntı ve belalar karşısında direnç gösterme, olumsuzlukları olumlu kılmak için gösterilen metanet.