Ticaret hayatında helal-haram bilinci

Allah Resûlü’nün âdetiydi. Medine pazarına gidip insanlarla hasbihâl eder ve pazarın durumunu kontrol ederdi. Yine böyle bir gün pazar yerinde dolaşırken bir buğday satıcısına rastladı. Buğday yığınını eliyle yokladı. Üstü kuru olan buğdayın altı ıslaktı. Sebebini sorduğunda, satıcı buğdayların yağmurdan ıslandığını söyledi. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz onu şöyle uyardı: “Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Aldatan benden değildir.” (Müslim, Îmân, 164) İslam, helal ve meşru yollarla kazanç temin etmemizi emreder. Allah rızasının, kul hakkının, helal-haram hassasiyetinin gözetilmediği her türlü alışverişi ise yasaklar. İslam’a göre ticaret ahlakının en önemli ilkesi doğruluk ve dürüstlüktür. Mümin işinde, gücünde, ticaretinde daima güven verendir. O, alırken de satarken de doğru ve dürüst olduğu ölçüde Allah’ın rızasını kazanacağını bilir. Yalan ve hileye asla tevessül etmez. Zira yalan ve hile ile elde edilen malda hiçbir hayır yoktur.

---

EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ