“Bir kimse, üzerine atılan suçu işlememiş olduğunu anlatıncaya kadar isnat edilen suçun cezasını fazlasıyla çekmiş olmasına ya da kurnaz bir kişinin henüz alışık olmadığı ortamlarda hünerini gösterene ve kendini ispat edene kadar daha kurnaz birinin tuzağına düşmesine” tilki, tilkiliğini anlatıncaya kadar post elden gider, deriz. İki tanımdan oluşan ve derin manalar içeren bu atasözünü şu durumlarla karşılaştığımızda kullanırız.

Birincisi, haksız yere suçlanan ve yalancı şahitler sebebiyle ceza alıp ömrünü dört duvar arasında geçiren biri için söyleriz. Fakat bizim asıl üzerinde durmak istediğimiz konu bu değildir.

Peki ya, nedir?

Elbette ikinci tanımdaki ifadedir. Biz çoğunlukla bu sözü “kurnaz ve bencil” kişiler için kullanırız. “Hayatın merkezine kendisini koyan bencil kişi, etrafındaki her şeyi ve herkesi kendi yararına kullanma çabası içine girerek çıkarcı bir tutum sergiler.”17 Bu tutum kendisi dışındaki bütün canlıların yaşamını zorlaştırır ama gün gelir, böyle düşünen birinin hayatı da zora girebilir.

Hayatın merkezine dostluğu, arkadaşlığı, sevgiyi, saygıyı ve tabii ki insanca paylaşmayı koyan biri ise kendinin ve insanların yaşamını oldukça kolaylaştırır. Nihayetinde Allah’ın kullarına kolaylık sağlayan dünya ve ahirette de kolaylık görür, Allah’ın kullarına güçlük çıkaran kişi de hayatı boyunca güçlüklerle karşılaşmaya ve birilerinin tuzağına düşmeye devam eder.

Yüce Allah, kimsenin gözünü her şeyi ve herkesi kendi yararına kullanma çabasına girecek kadar karartmasın.

Göz demişken, uyanıklığın bir de “göz” ve “tefekkür” boyutu vardır. Şöyle ki aynı dünyada yaşamamıza rağmen bazıları etraflarına sadece bakmakla yetinirken, bazıları da ibretle bakar ve baktığı her şeyde hikmet pırıltısı görür. “Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün farklı oluşunda aklıselim sahipleri için elbette ibretler vardır. Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken hep Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler…”

Eğer etrafımızda hayatın merkezine sevgiyi, saygıyı ve tabii ki insanca paylaşımı koyan aklıselim insanlar varsa iyi bir çevre edinmişiz demektir. Böyle bir çevre bizi doğru bir bakış açısıyla düşünmeye ve tefekkür etmeye yönlendirir. Peki ya, etrafımızda hayatın merkezine kendini koyan ve atalarımızın “Tilki, tilkiliğini anlatıncaya kadar post elden gider.” sözünü haklı çıkaran kurnaz kimseler varsa o zaman durumumuz ne olur?

Allah muhafaza etsin, hâlimiz ve ahvalimiz berbat olabilir. Bir an önce bu çevreden uzaklaşmalıyız, daha doğrusu uyanmalıyız. Çünkü bu tür kimselerin arasında kalanların uykusu derin olur.

Hayatınızın merkezinde tefekkür, insanlardan en çok duyacağınız söz ise “teşekkür” olsun.