Büyükelçi Angılı, burada Sultan Abdülmecid Han'ın beratıyla 1854 yılında türbedar olarak tayin edilen Buharalı Hacı Ali Bey ailesinin mensubu Saniye Türbedar ile bir araya geldi.
Angılı, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Türbedar ailesini, bu toprakları Türklere, Müslümanlara yurt eden Osmanlı Devleti’nin bugünkü temsilcileri olarak gördüklerini söyledi.
Türbeyi hiçbir zaman yalnız, sahipsiz bırakmadığı için Türbedar ailesine minnettarlığını dile getiren Angılı, "Sağ olsun Diyanet İşleri Başkanlığımızın destekleriyle Saniye teyzemiz ve kızı umreye gittiler. Oradan hem Kosova'da şehit düşen ve bize bu toprakların kapılarını açan Sultan Murad Han’a hem Türkiye Cumhuriyeti’ne dua etti. Biz her zaman kendisini yalnız bırakmamaya çalışıyoruz çünkü bu bizim bir görevimiz." diye konuştu.
Türbedar da Türk kurumlarından verilen desteklerle türbeyi ayakta tuttuklarını belirterek "Türkiye sağsa, biz burada sağız. Siz geliyorsanız biz burada kuvvetliyiz.” dedi.
Angılı’ya ziyaretinde Türkiye'nin Priştine Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Bünyamin Albayrak da eşlik etti.
- Meşhed-i Hüdavendigar
Birinci Kosova Savaşı'ndan sonra savaş meydanını gezerken Sırp asker Miloş Obiliç tarafından hançerlenerek şehit edilen Sultan I. Murad'ın iç organları, Priştine-Mitroviça kara yolunun 6'ncı kilometresinde bulunan Mazgit köyüne defnedildi.
Sultan Yıldırım Bayezid, 14'üncü yüzyılın sonunda söz konusu yere "Meşhed-i Hüdavendigar" olarak adlandırılan türbeyi inşa ettirdi. 1660 yılında bugünkü halini alan türbe, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından restore edildi. Günümüzde bakımı Türbedar ailesi ve Meşhed-i Hüdavendigar Kosova Tarih ve Kültür Derneği tarafından üstlenilen türbe her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor.
