YTB'nin ev sahipliğinde yapılan etkinliğe, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, YTB Başkanı Abdullah Eren ve İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı ve eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez katıldı.
Etkinlik kapsamında, Balkan Çalışmaları Vakfı Başkanı Dr. Sevba Abdula'nın moderatörlüğünde "Balkanlarda Süreli Yayınlar: İslam Düşüncesinin Serüveni, 1918-1945" başlıklı panel yapıldı.
Panele, Bulgaristan Yüksek İslam Şura Başkanı Vedat Ahmed, İstanbul Üniversitesinden Dr. Ahmet Köroğlu ve Sakarya Üniversitesinden Doç. Dr. Hamdi Çilingir konuşmacı olarak katıldı.
Programın açılış konuşması yapan YTB Başkanı Eren, kurum olarak özellikle akademik çalışmalara önem verdiklerini belirterek, bazı çalışmaların kamunun desteği olmadan hayata geçemediğini ifade etti.
Eren, kamunun bu kapsamda üniversiteler, düşünce merkezleri, sivil toplum kuruluşları ve araştırmacılarla işbirliği yapmasının kıymetli olduğunu kaydederek, Balkanlar'ın kendileri için ayrı bir yeri olduğunu ve o bölgeyle alakalı çalışmalara destek vermeye çalıştıklarını dile getirdi.
Özellikle İslam düşünce seyrini keşfedebilmek ve takip edebilmek açısından başlattıkları projenin ilk kısmının hayata geçtiğini aktaran Eren, İkinci Dünya Savaşı ve 1991 sonrası kısımların hayata geçeceğini anlattı.
Eren, bu çalışmalar sayesinde özellikle Osmanlı Devleti'nin ardından Türkiye ile bölge arasındaki ilişkilerin nasıl geliştiğini, İslam düşüncesi adına nelerin konuşulduğunu, insanlığın ve Müslümanların karşılaştığı sorunları anlayabileceklerini kaydetti.
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Yılmaz da projede bulunmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, kendisinin Balkanlar macerasının 1993'te başladığını söyledi.
Bakanlıkta bulunduğu sürede de Balkanlarla ilgili çalışmaları takip ettiğini ve eğitim alanında işbirliğinde neler yapılabileceği ile yakından ilgilendiğini ifade eden Yılmaz, eğitim alanındaki işbirliği çalışmalarından bahsetti.
Yılmaz, YTB'nin proje bazlı çalışmalarını yakından takip ettiğine de değinerek, uluslararası öğrencilerin burslandırılması ve süreli yayınlar faaliyetleri yürütüldüğünden de bahsetti.
Bu tarz süreli yayınların unutulmaya yüz tutmuş kültürlerin yaşatılması açısından da önem arz ettiğini belirten Yılmaz, bu yayınların dönemin sosyo-kültürel yapısını yansıtması açısından önem arz ettiğini dile getirdi.
- "Hafıza olmadan aidiyetler oluşmaz"
İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Görmez de yarının "11 Temmuz Srebrenitsa Soykırımı'nı Anma Günü" olduğunu belirterek, 10 aydır Gazze'de başka bir soykırım yaşandığını ve onun da bütün insanlığın ortak suçuna dönüşmüş vaziyette olduğunu vurguladı.
Görmez, birlikte asırlarca ortak bir tarih, kültür ve inanç yaşanılan gönül coğrafyası Balkan dünyası ile ilgili bu önemli çalışmadan dolayı hem YTB'ye hem Balkan Araştırmaları Vakfı'na ve çalışan akademisyenlere teşekkür etti.
Kimlik, aidiyet ve hafızanın birbirine bağlı olan hususlar olduğuna dikkati çeken Görmez, "Hafıza olmadan aidiyetler oluşmaz, aidiyet olmadan kimlik oluşmaz. Bilhassa Balkan coğrafyasının en azından yüz yılık hafızasını önümüze koyacakları için ben şimdiden bu projede görev alan araştırmacı arkadaşlarımızı gönülden tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı.
Ayrıca etkinlik kapsamında proje hakkında düzenlenen sergide, elde edilen verilere ilişkin görseller sunuldu.
- Proje
Balkan Çalışmaları Vakfınca yapılan ve YTB tarafından desteklenen "Balkanlarda Süreli Yayınlar: İslam Düşüncesinin Serüveni 1918-2018" başlıklı projeyle, Balkanlarda çağdaş dönemde ortaya çıkan düşüncenin süreli yayınlar üzerinden ele alınmasını hedefleniyor.
2023-2025 yıllarında yapılması ve 3 yıl sürmesi planlanan proje, 1918-1945, 1945-1990 ve 1991-2018 olmak üzere üç farklı dönemi ele alarak sözlü tarih çalışmaları ile destekliyor.
Proje, Kuzey Makedonya, Bulgaristan, Kosova, Romanya, Yunanistan, Arnavutluk, Bosna Hersek, Karadağ ve Hırvatistan'da ortaya çıkan süreli yayınları kapsıyor.
Balkanlarda çağdaş düşünce ve İslam düşüncesi alanında çalışma yapan araştırmacılar, bu projenin genel hedef kitlesini oluşturuyor.
Bu projeyle Balkanlarda bu dönemi kapsayan yayınlarla ilgili önemli bir arşivin oluşturulması ve bu kapsamda yapılacak sözlü tarih çalışmaları ile kültürel değerlerin kayıt altına alınması açısından önemli rol oynaması bekleniyor.