Bu toplantı ile genel merkez yönetimi ilk kez tüm Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) eyalet birlikleri temsilcileriyle bir araya gelme fırsatı buldu.
DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey yaptığı açış konuşmasında, "Ülke çapında yaklaşık bin derneğe sahip bir kuruluş olarak iyi bir ilerleme kaydetmiş durumdayız. Pandemi nedeniyle zorlu yıllar geçirmemize rağmen teşkilatlarımızı ve çalışmalarımızı mevcut gereksinimlere uyarlayabilmenin yanı sıra geleceğe de hazırlamış bulunmaktayız. Önümüzdeki sene teşkilat olarak 40. yılımızı kutlayacağız ve bugünkü toplantımızla geçmişe dönük değerlendirmelerde bulunarak geçmiş çalışmalarımızdan geleceğe uygun vizyon ve dernek misyonu oluşturacağız." diye konuştu.
Artık bir kamu tüzel kişiliği (KdöR) statüsü sorusunun ortaya çıktığını belirten Genel Başkan Kuzey, "DİTİB bir çatı kuruluşu olarak neredeyse kırk yıldır Almanya’da. Yerleşik ve bölgesel derneklerle gerekli yapılara sahibiz. Biz ev ödevlerimizi yerine getirdik, gerekli yapılara sahibiz. DİTİB eyalet ve bölge birliklerimiz ülke genelinde 858 yerel cami derneğini koordine etmektedir. Müslüman cemaatleri için nihayet yeni gelişmelerin zamanı gelmiştir. Bu konuda ileri adımlar atmak niyetindeyiz." dedi.
Müslümanların tüm eyaletlerde anayasal olarak eşit katılımın nasıl başarılabileceği sorusunun hukuki arka planını ele alan Kamu ve Kilise Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Stefan Muckel, DİTİB’in bir kamu tüzel kişiliği statüsüne sahip olması gerektiğini ve zorluklarının enine boyuna tartışıldığını belirtti.
Prof. Dr. Muckel, "Yapılan antlaşmalar, burada yani Orta Avrupa’da Orta Çağ zamanından bu yana uygulanan doğal olan bir durum. Devlet ve Kilise görüş ayrılıklarını her zaman antlaşmalar yoluyla çözmüştür. Bu durum kiliselerdeki görüş ayrılıkları için de geçerlidir. Zira bugün Almanya’da dini anayasa hukuku, iş birliğine dayalı bir dini anayasa hukukudur. Bu sebeple burada mümkün olduğunca esnek, tutarlı ve iş birlikçi olunmalıdır. Bu da fark yaratmak için bir fırsattır. Devlet anlaşması bunun için idealdir, bunu değerlendirmek gerekir. Bu mükemmel bir şans ve fırsattır." diye konuştu.
Toplantıda DİTİB Eyalet Birlikleri, DİTİB’in dini bir cemaat olarak devlet okullarında İslam din dersi veya üniversitelerde İslam ilahiyatı gibi devlet kurumları ile ortak olduğu eyaletlerdeki mevcut durumu ve hizmetleri istişare etti.
Bunun yanında DİTİB’in eyaletlerdeki danışma kurulları veya komisyon modelleri gibi geçici çözümlere katkıda bulunduğu gelişmeler de istişarelerin konusu oldu.
Yoğun bir çalışma temposuyla geçen hafta sonu çalıştayı 150 katılımcının ortak bir "Aile Fotoğrafı" çektirmesiyle son buldu.