Herkes doğru olur sen doğru isen

İslam; hakikate, doğruluğa ve hakkı söylemeye büyük önem vermiştir. Öyle ki doğruluk ve dürüstlük anlamına gelen sıdk, peygamber sıfatlarından biridir. Müslüman denilince de akla gelen ahlaki erdemlerin en başında doğruluk gelir. Çünkü doğruluk; kurtuluşun nuru ve yüksek ahlakın bir gereğidir. Hakkı söylemek de müminin şiarıdır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s), “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse ya hayır söylesin ya da sussun.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 122-123) buyurmuşlardır. İnsanın söz ve davranışlarında doğruluğu esas alıp yalandan kaçınması hem dinî/ahlâkî hem de dünyevî açıdan gereklidir. Fert ve toplumun sağlıklı bir hayata sahip olması için insan ilişkilerinde yalandan uzak durulması ve dürüstlüğün esas alınması gerekir. Zira bir toplumda yalan, dedikoduya, dedikodu da insanların birbirine karşı nefret beslemesine ve düşmanlığa yol açar. İnsanların kamplara ayrıldığı ve düşmanlığın hüküm sürdüğü bir ortamda ise emniyet içinde yaşamak imkânsız hâle gelir. Dolayısıyla, bireysel ve toplumsal açıdan huzurlu olmak için yalandan sakınmak önemlidir.

---

Gücük Başlangıcı.

---

Kendinize beddua etmeyiniz. Çocuklarınıza beddua etmeyiniz. Mallarınıza da beddua etmeyiniz. Zira o an dileklerin kabul edildiği zamana denk gelir de Allah bedduanızı kabul ediverir. (Müslim, Zühd, 74)