Samsun İl Müftülüğünce, "Mevlid-i Nebi ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası" münasebetiyle "Peygamberimiz, Cami ve İrşat" konulu konferans düzenlendi.

İl Müftülüğü Çok Amaçlı Salonda gerçekleştirilen konferansa Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mustafa Irmaklı, konuşmacı olarak katıldı.

Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başlayan ve sinevizyon gösterimi ile devam eden programda konuşan Kurul Üyesi Irmaklı, "Bütün dünya insani değerler, ahlaki erdemler, hukuk kuralları ve merhamet adına bildiği ve sahip olduğu her şeyi O Peygamber sayesinde öğrenmiştir. Allahu Teala, Miladın 7. Asrında insanlığın yeniden istikametini kaybettiği bir dönemde Peygamberimizi gönderdi. Cahiliye sadece Mekke’yi kuşatmamıştı. Bütün yeryüzü yolunu ve yönünü kaybetmişti. 1 asır içerisinde Afrika’dan Orta Asya’ya, Balkanlardan Çin’e kadar yeryüzü rahmet dalgalarıyla buluştu. Eşi ve benzeri olmayan bir değişim ve dönüşümden bahsediyoruz. 50 yılda insanlık tarihi en büyük değişim ve dönüşümü yaşamıştır." dedi.

- "Tevhide teslimiyet ve güzel ahlaka davet Peygamber Efendimizin mücadelesinin ilk noktasıdır"

Allah Resûlu'nün inşa ettiği alanlar ile davet ve tebliğinin öğreteceği değer ve ilkelerin altını çizen Irmaklı, "Tevhidi kaybeden insan her şeyini kaybetmiştir. Allah Resûlu ilk önce yalnızca Allah’a inanmaya davet etmiştir. 'Ey insanlar, eşyaya kul olmayın nefsinize kul olmayın, yalnızca Allah'a kul olun ancak o zaman izzet bulacaksınız' buyurmuştur. Eğer eşyaya kul olursanız, izzetinizi de asaletinizi de kaybedeceksiniz. Tevhid mücadelesiyle başlamıştır Efendimiz. Tevhidin inşa ettiği bir güzel ahlak mücadelesinde bulunmuştur Mekke'de. Ve Mekke mücadelesi tevhide iman mücadelesidir. Allah Resûlu'nün o tevhide ve güzel ahlaka davetiyle dünyanın en temiz nesli ortaya çıkmıştır. 'Sahabe Nesli.' O cahiliye toplumundan Allah Resûlu dünyanın en güzel insanlarını yetiştirdi. Cahiliyenin kuşattığı bir toplumdan yeryüzüne asr-ı saadeti yaşatan bir toplum inşa edildi. Bu bir Peygamber mucizesi değil, bir Peygamber mücadelesidir. Çünkü mucize örnek alınamaz. Bu sadece ahlaki anlamda değil liderlik anlamında da böyledir. Güzel ahlakı ashabı kiramdan öğreniyoruz. Dostluk ve sadakat deyince Hz. Ebubekir geliyor aklımıza. Cesaret şecaat deyince Hz. Ali, Hz. Hamza, Hz. Ömer geliyor. Haya deyince Hz. Osman aklımza geliyor. Asalet ve iffet deyince, Hz. Hatice annemiz, Aişe annemiz, Fatıma annemiz aklımıza geliyor. Güzel ahlakın yıldız şahsiyetlerini yetiştirdi Efendimiz. Aynı zamanda insanlığın en büyük liderlerini yetiştirdi Allah Resulü. Mus'ab b. Ömer, Muaz b. Cebel bunlara verilecek en güzel örneklerdir. Allah Resûlu yalnızca güzel ahlak sahibi değil aynı zamanda farklı niteliklerle de donanımlı yüce şahsiyetler yetiştirmiştir. Tevhid ve güzel ahlak mücadelesiyle dünyanın en güzel insanlarını yetiştirmiştir." ifadelerini kullandı.

- "Bugün modern toplumlar, insan olmanın medeniyetin ölçülerini kaybetti"

Kurul Üyesi Irmaklı, Peygamber mücadelesinin adalet ve hukuk mücadelesi olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

"Hukuku kaybeden toplum her şeyini kaybeder. Hukuk, Sünnetullahtır. Sosyal yasadır adeta.  Eğer insanlar hukuku ihlal ederse hayat cehenneme dönecektir. Cahiliye toplumu böyle bir toplumdu. Güçlünün zayıfı ezdiği bir toplumdu. Eğer sahipsizse bir insan bir meta olarak alınıp satılması bile mümkündü. Efendimizin Mekke’deki tebliğine baktığımız zaman, Mekke’de inen ayetlerin yüzde yetmişinde, zayıfa, kimsesize sahip çıkmak vardır. Yetime sahip çıkmak kimsesizin yanında olmak mazlumun hakkını savunmak. Mekke’nin ayetleri buna davet eder. Medine’de, bu ilkeler üzerine bir hukuk inşa etmiştir Müslümanlar, bir toplum inşa etmiştir. Bunlar aynı zamanda bir toplumun, gelişmişlik seviyesinin, medeniyet seviyesinin de önemli ölçüleri, parametreleridir. Değerleri, ölçüleri yanlış koyduğumuzda sonuç yanlış çıkıyor. Bugün modern toplumlar, insan olmanın medeniyetin ölçülerini kaybetti. Biz insan olmayı makama, mevkiye, statüye, maddeye indirgediğimizde insan olmanın asaletini kaybediyoruz. Medeniyetin ölçüsü, bir toplumun, bir milletin ölçüsü, gayrı safi milli hasılasıyla ölçülmez, teknoloji kapasitesiyle de ölçülmez.  Kart postal şehirleriyle de ölçülmez. İslam düşüncesinde bir toplumun medeniyet seviyesi, o toplumda zayıfların, kimsesizlerin, yetimlerin, gariplerin huzuru, umudu, geleceğe güveni üzerinden ölçülür. Bu toplumun gelişmişlik seviyesidir. Çocukları sahipsiz, ihtiyarları umutsuz bir toplum medeni ve gelişmiş bir toplum olamaz. Peygamberimiz Mekke’de bunun mücadelesini vermiştir."

- "Bugün Allah Resülü’nü anlamanın ne kadar önemli ve hayati olduğunu görmeliyiz"

Peygamberimizin tebliğinin yeryüzünün imar ve ıslahı mücadelesi olduğunun altını çizen Irmaklı, "Peygamberimizin mücadelesiyle bir medeniyet inşa edilmiştir. Yeryüzü bize mescit kılındıysa tüm yeryüzünü bir mescit gibi temiz tutmak, sahiplenmek zorundayız. Tüm yeryüzü mescit gibi kişinin kendini huzurlu hissedeceği, güvende hissedeceği bir alan olmalıdır. Dolayısıyla bugün Allah Resûlu’nü anlamanın ne kadar önemli ve hayati olduğunu görmeliyiz. O bütün yeryüzünün; yönünü, istikametini kaybettiği bir dönemde tevhid ve güzel ahlak ilkesiyle bir altın nesil yetiştirmiştir. O altın nesil, Medine’de bir hukuk toplumu inşa etmiştir ve bu toplum yeryüzünde bir medeniyet inşa etmiştir. Bugün bizim böylesine asil bir nesil, böylesine ideal bir toplum ve böylesine bir medeniyet inşasına ihtiyacımız var. Aslında biz bunun gayesinde ve gayretindeyiz. Elbette biz Allah Resûlu'nü seviyoruz onun ahlakını biliyoruz onun ümmeti olmakla iftihar ediyoruz ancak asıl olan onun mücadelesini, davetini, irşadını bugüne taşımaktır. Bunu en ideal şekilde  nasıl yapıcaz, nasıl hayata nasıl geçircez bunun üzerine konuşmak, bunun çalışmasını yapmak asıl gayemiz ve gayretimiz." diye konuştu.

Programın açılışında konuşan İl Müftüsü Seyfullah Çakır ise "İslam ve Peygamber Efendimiz adına söyleyeceğimiz her sözün günümüz insanının zihin dünyasında nasıl yankı bulacağını mutlaka hesap etmeliyiz. Şayet söylediğimizde yanlış anlaşılacaksa orada susmak, konuşmaktan daha eftaldir. Bu noktada her yönüyle Sevgili Peygamberimiz örnek almalıyız. Bu sebeple bizler bugün, Peygamberimizi, O'nun yaşantısını, Peygamberimizin irşat metodunu konuşacak ve kendimize rehber edinmeye devam edeceğiz." ifadelerini kaydetti.

Program Camiler ve Din Görevlileri Haftası Kapsamında din görevlileri arası yapılan yarışmalarda dereceye giren görevlilere hediye takdimi ile son buldu.