İslam’ın kubbesi: Ahlat

Ahlat, Urartulardan Osmanlılara kadar çeşitli devletlerin ve hanedanların idaresinde kalmıştı. Hz. Ömer devrinde İslam topraklarına katılan şehir, XI. yüzyılda Türk İslam medeniyetinin bedii örneklerinden biri olmuştu. XII. yüzyılın başlarından itibaren de İslam âleminin en büyük şehirlerinden biri hâline gelmiş ve tarihinin en parlak devrini yaşamıştı. İlim, sanat ve kültür alanında çalışmalar yapılan Ahlat aynı zamanda “Fityan” adı verilen Anadolu’daki ilk esnaf ve sanatkâr birliklerinin kurulduğu beldedir. Mimari alanda adını sadece Ahlat’a değil Anadolu’nun çeşitli vilayetlerine de yazdıran ustalar beldeyi mamur etmişti. Bitlis Vilâyeti Salnâmesi’ne göre Ahlat’ta ikisi hisar içinde olmak üzere yedi cami vardı. Günümüzde Ahlat’ta tarihî ve mimari değeri olan altı kümbet, üç mescit ve bir kale bulunmaktadır. Ahlat özellikle sanat değeri yüksek mezar taşlarıyla meşhurdur.

---

Osmanlı Devletinin 7. Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in Vefatı (1481)

---

Bütün insanlar sabah yola koyulur ve kendisini bir şeylere adar. Kimisi hakka teslim olarak kendisini azaptan kurtarırken kimisi ise kendisini helak edecek fiiller yapar. (Tirmizî, Deavât, 86)