Kalpten damlayanı kâğıda taşıyan kalem

Kalem, sözlere beden giydirendir. Kimlerin eline değmiştir şimdiye dek, kimlerin ruhundaki sözleri taşırmıştır kâğıtlara… Yazarların ve ediplerin elinden yazıyı harf harf akıtmış, cümle cümle anlamlar taşımıştır satırlara. Uykusunu meramına katık yapmış şairlerin gecelerine yoldaş olmuştur. Âlimlerin aklının ve kalbinin süzgecinden damlattığı ilimleri kitaplara taşımıştır. Bazen bir edibin öfkesine şahitlik yapmıştır, bazense dile gelmez bir aşkın çaresizliğine. Hattatın elinden bir parça olmuş, nicelerinin derdine tercüman olmuştur. Bugünlerde biraz yalnız kalıyor sanki ama. Artık kaleme sarılmıyor çoğu kimse. Yazılarını temize çekenler de azaldı. Klavyelerin tuşlarına teslim oldu harfler. Masanın uzak bir köşesinde veya kitaplığın yüksek bir rafında “antika” bir eşya gibi kalıyor kalemler. Oysa kalemden akan her yazının bir karakteri, ruhu ve edası vardır. Bilgisayarın verili yazı tiplerinde kimsenin gönül titremelerini göremiyoruz. Herkes, herkesleşiyor.

---

Bir Hadis: “Allah’ım! Eğer yaşamam benim için hayırlı ise bana ömür ver. Ölümüm benim için hayırlı ise bana onu nasip et.” (Buhârî, Deavât, 29)