Rahmet ve bereket iklimi üç ayların başlangıcını simgeleyen Regaib Gecesi, Giresun genelindeki camilerde dualarla idrak edildi.
Camileri dolduran 7'den 70'e kadın, erkek, çocuk binlerce kişi el açarak dua edip kandilin manevi atmosferini yaşadı.
Akşam namazının ardından düzenlenen programlarda din görevlileri tarafından Kur'an-ı Kerim’den aşırlar tilavet edildi, ilahi, kaside, tekbir ve tesbihatlar okundu, dualar edildi.
Giresun İl Müftülüğünce Hacı Miktat Camii’nde "Regaib Gecesi Özel Programı" düzenlendi.
Programda cemaate hitap eden Giresun İl Müftü Yardımcısı Alaettin Kırbıyık, tüm İslam aleminin üç aylarını ve Regaib Gecesini tebrik etti.
İl Müftü Yardımcısı Kırbıyık, Ramazan’ın müjdecisi olan üç ayların Yüce Allah’ın insanlara olan sonsuz rahmetinin bir eseri olduğunu vurguladı.
- "Üç aylar rahmet ve mağfiret vesilesidir"
Üç ayların hayat muhasebesi yapmak, yaratılış gayesini tefekkür etmek ve kulluk bilincini tazelemek için eşsiz fırsatlar sunduğunu ifade eden Kırbıyık, "İbadet, dua ve hayır hasenat ile kalplerimizi imar etmeye vesile olan mübarek gün ve gecelerde, dünyevi meşgaleler arasında ihmal ettiğimiz görev ve sorumluluklarımızı hatırlamalı, iyiliği kuşanarak insanlığa faydalı olmanın yollarını aramalıyız.
Regaib, anlamı itibarıyla özlenen, rağbet edilen ve değer verilen demektir. Bu mübarek gece, akıp giden ömrümüzde asıl kazancın, Yüce Allah’a yönelmek, kulluk ahdimizi yenilemek ve yaratılış gayemize uygun bir hayat sürmek olduğunu hatırlatır.
Her mümin, rahmet ve mağfiretle dolup taşan üç aylarda daha fazla iyilik yapmak için fırsatlar kollamalıdır. İyilik yapmak, sadece büyük işler değil, bazen yolunu kaybeden birine rehberlik etmek, insanlara eziyet veren bir engeli kaldırmak ya da zor durumda olan bir kardeşimize umut ışığı olmaktır. İyilik, sadece maddi bir yardım değil, bazen bir tebessümle gönül almak, bazen bir hastaya şifa umudu sunmaktır. Rabbimizin lütfettiği rahmet ve mağfiret ikliminden en güzel şekilde istifade etmek için iyiliği rehber edinelim, hayırda yarışalım ve gönülleri mamur kılmanın yollarını arayalım. Çünkü bu kutlu zamanlar, ebedi hayatı mamur edecek iyilik ve güzellikleri gerçekleştirmek için birçok fırsat sunar." dedi.
- "İki cihan saadeti için dilimizi ve kalbimizi koruyalım"
Kırbıyık, Mümin olmanın şerefini taşıyan her Müslümanın, insanlık onuruyla bağdaşmayan, toplumu ve bireyi zedeleyen kötü tutum ve davranışlardan sakınması gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
"İhlasla kazanılan sevaplar, çirkin fiiller ve sözlerle zayi olmaktadır. Gıybet ve dedikodu, iftira ve yalan gibi haller, müminin dilini kirletmemelidir. Sözlerimiz sadakat ve doğruluk için dökülmelidir. Konuşmalarımız, kin ve düşmanlık tohumları ekmek yerine, sevgi ve kardeşlik bağlarını güçlendiren vesilelere dönüşmelidir. Çünkü o büyük hesap gününde, cennetin ebedi nimetlerine ulaşacak olanlar, aklını, kalbini, dilini, elini ve tüm bedenini ihlasla koruyan müminlerdir.
Bizler, iman bağıyla birbirine kenetlenen müminleriz. Bu kardeşlik, bir binanın birbirine sımsıkı tutunan yapı taşları gibi sağlamdır. Her bir mümin diğerine emanettir. Kardeşimizin canı bizim canımız, onuru bizim onurumuz, haysiyeti bizim haysiyetimizdir. Öyle ki, kardeşlerimizi incitmek bir yana, gönüllerini en ufak bir imayla dahi kırmaktan sakınmak, iman kardeşliğimizin bir gereğidir. İmanla yoğrulmuş bu kardeşlik hukuku, bizden sevgi ve merhameti kuşanmayı ve hakkaniyetle davranmayı talep eder."
İl Müftü Yardımcısı Fatih Sarıgül ise üç ayların rahmet, mağfiret ve bereket ikliminin insanlığın hidayetine, barış ve huzuruna vesile olması için duada bulundu.
İl Müftü Yardımcısı Sarıgül, üç ayların, müminlere açılmış bir fırsat kapısı olduğunu belirterek, gün ve gecelerin Yüce Allah’ın rızasını kazanmaya vesile kılınmasının önemine değindi.
Programın sonunda cemaate ikramda bulunuldu.
