Musibetlerle sınanma

Allah Teâlâ kulundan, yaşadığı olumsuzlukların onun imanını sarsmamasını, her hâlükârda kendisine kullukta sebat etmesini istemektedir. Din, insanın görünüşte kötü olarak değerlendirdiği olaylarda bir anlamın bulunduğunu telkin etmekte; onu, bu anlamı keşfetmeye çağırmaktadır. Ayetlerde “hayr” kelimesi ile birlikte, zıddı olan “şer” yerine, “fitne” kelimesi kullanılmaktadır. “Şer” kelimesi yerine “fitne” kelimesinin tercih edilmesinin hikmeti şudur: Kişinin başına gelen kötü addettiği şey gerçekte kötü değildir. O bir imtihandır (fitne). Bu imtihanda başarılı olduğu takdirde başına gelmiş olan şey onun için kötü/şer olmaz. Dolayısıyla mümin, âlim ve hakîm sıfatlarına sahip olan Allah’a iman etmiştir. Başına gelen olayları bu sıfatlar ışığında değerlendirmeli, ne kadar büyük zorluklarla da karşılaşsa bunların hikmetten hali olmadığını bilmelidir. Karşılaştığı musibetin ağırlığından beli bükülen, umutsuzluk ateşi yüreğini dağlayan insana yaraşan, her şeyin sahibi Allah’a teslimiyettir.

---

“Allah’ım! Senin iznin ve yardımınla sabahladık ve akşamladık. Yine senin izin ve yardımınla yaşar ve ölürüz. Sonunda dönüş yalnız sanadır.” (Ebû Dâvûd, “Edeb”, 110)