Bir önceki yazımızda bazı örnekler üzerinden konuya devam edeceğimizi ifade etmiştik. Konuları tek tek olarak değil de belli başlıklar altında paylaşmaya çalışacağım. Böylece daha sonra ortaya çıkacak meseleleri de bu başlıklardan uygun olana kıyaslama imkanına sahip olacağız.
1. Görüntü Paylaşımları
Sosyal medya paylaşımlarının önemli bir kısmı fotoğraf veya video şeklinde olmaktadır. Çoğunlukla bu görüntülerin önü veya arkası bilinmeden, o görüntünün hikayesi hakkında hiçbir fikir sahibi olunmadan paylaşılarak yanlış yorumlar yapılabilmektedir. Bazı örnekler verecek olursak; son dönemde çok yayılan ve İspanya’da okunduğu söylenen ezan videosunun aslında Azerbaycan’a ait olması, virüs sebebiyle Çin, Amerika gibi bazı ülkelerde topluca namaz kılındığı ve buna yabancıların da dahil olduğuna dair görüntülerin aslında eskiye ait olduğunun ortaya çıkması, gökyüzünde farklı şekillerin oluştuğuna dair görüntülerin aslında fotoşoplu olması vs.
Yukarıda verilen örneklerin çok masum olduğunu, sadece konunun anlaşılması için verilmiş olduğunu öncelikle ifade etmiş olalım. Kimi zaman bu görüntülerle birilerine zarar verilebilmektedir. Bu noktada arka planı ve hikayesi bilinmeyen görüntülerin paylaşımı veya bunlarla ilgili yorumlarda çok dikkatli olunması gerektiğini ifade etmeliyiz. Zira paylaşılmak suretiyle verilen zararı geri döndürmek çok zor, hatta imkânsız olabilmektedir. Eğer birilerinin hakkına girilmesi söz konusuysa bunlara ulaşmanın zorluğu da göz ardı edilmemelidir. Ayrıca zarar olmayacaksa bile bir önceki yazıda ifade edilen hadisin kapsamına girdiği unutulmamalıdır (Kişiye, yalan olarak, her duyduğunu anlatması yeter!).
2. Yazı Paylaşımları
Sosyal medyada paylaşılan yazılar, dini veya dini olmayan şeklinde genel bir ayırıma tabi tutulabilir.
A. Dini Yazılar
Paylaşılan yazının içeriği diniyse bu durumda çok dikkatli olunmalıdır. Zira içeriğinde eksik veya hatalı bir bilgi insanları yanlış yapmaya sevk edebilir. Sosyal medyadaki yazıların yayılma hızı da dikkate alınırsa bu durumda yanlışın giderek büyüyeceğini tahmin etmek zor değildir. Bu sebeple kaynağı bilinmeyen veya emin olunmayan rastgele dini yazılar paylaşılmamalıdır. Paylaşmamanın yanı sıra güvenilir yerlerden teyit ettirilmedikçe bu tür yazılardaki bilgilere hemen inanılmamalıdır da. Zira bu bilgiler incelendiğinde önemli bir kısmında hurafe ve yanlış bilgilerin bulunduğu görülmektedir.
Örneğin; “Kim arefe günü oruç tutarsa 2 yıllık oruç sevabı alır. Kim bunu birine hatırlatırsa 80 yıllık ibadet sevabı alır.” şeklinde çokça paylaşılan bir bilgi vardır. Bu bilginin ilk cümlesi hadistir ancak ikinci kısmı eklenmiştir ve dinen bir karşılığı yoktur. Yine bu dönemde Covid19 vesilesiyle uydurulan birçok rüya, Hz. Peygamber’in istismar edilmesi suretiyle Müslümanlar arasında hızla yayılmıştır. Bununla ilgili örnekler maalesef saymakla bitmemektedir. Bu sebeple teyit edilmemiş bilgileri paylaşmakta acele etmemek gerekir.
B. Diğer Yazılar
Hayatın diğer alanlarıyla ilgili yazılar genel bilgilendirme tarzında olabileceği gibi bazen belli bir kişiyi veya kurumu karalayıcı tarzda da olabilmektedir.
Genel olan yazılara bir örnek verecek olursak, yine son dönemde salgın sebebiyle paylaşılan bazı yazılarda sağlıkla ilgili birçok iddialar ve komplo teorilerinin bulunduğu görülmekteydi. Bunların önemli bir kısmının kaynağı bulunmamaktayken, bir kısmında kaynak olarak gösterilen kişinin veya kurumun böyle bir bilgiden haberi bile bulunmamaktaydı. Haberleri olduktan sonra yalanlama yapılsa bile paylaşım çoktan yayılmış bulunmaktaydı. Hatta asıl haberin yalan kadar paylaşılmadığı da ayrı bir vakıa olarak zihinlerimizde kaldı.
Karalama tarzı paylaşımlara, başkanlığımıza yönelik belli kesimlerden yapılan yayınlar örnek verilebilir. Başkanlığımızın hizmetleri, çalışan sayısı ve bütçesi çoğu zaman çarpıtılarak milletimizin gözünde küçük düşürülmeye çalışılmaktadır. Ayrıca başkanlık yayınları ve vatandaşlara yönelik yapılan bilgilendirmelerden cımbızla çekilen bilgiler, çarpıtılarak kamuoyuyla paylaşılmakta, yapılan yalanlamalar veya düzeltmelere rağmen bu yayınlar devamlı bir şekilde servis edilmektedir.
Sosyal medya dediğimiz şeyin çok geniş bir alan olması hasebiyle hepsini bir yazıya sığdırmak mümkün değildir. Bu yazıda ve önceki yazımızda genel ilkelere değinilmiş ve bunlarla ilgili bazı örnekler verilmiştir. Sosyal medyanın kullanımında bunlara dikkat ederek faydalı hale getirebiliriz. Dünyayı güzelleştirmek ve yaşanabilir hale getirmek için gönderilmiş olan dinimizin bizden beklediği de budur.