Manisa İl Müftülüğü Gençlik Koordinatörlüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Manisa Şubesi Gençlik Kolları tarafından kültür ve edebiyat etkinlikleri kapsamında söyleşi programı düzenlendi. Edebiyat alanında çeşitli eserler kaleme alan Eğitimci Şair ve Yazar Ercan Yılmaz TDV Gençlik Çalışmaları Merkezi’nde düzenlenen söyleşi programına konuk oldu.

TDV ile "OKU-YORUM" projesiyle aralık ayında okunan, edebiyat ve düşünce hayatını "Diriliş Nesli" dediği yeni bir gençliğin yetişmesine adayan usta edebiyatçı Ahmet Sezai Karakoç’un "Hızırla Kırk Saat" eseri tahlil edildi.

Manisa Söyleşi 33Söyleşi öncesi kahvaltı programında gençlerle bir araya gelen İl Müftüsü Şükrü Kabukçu, "Bugün Manisa’da gençlerle buluşmamızda özel bir gün. Yürüttüğümüz gençlik çalışmalarının önemli bir ayağı için bir araya geldik. Bugünkü buluşmamızda, bu toprakların sesi olan medeniyetimizdeki güzellikleri bize aktaran şair, düşünür ve mütefekkir merhum Sezai Karakoç üstadımızın Hızırla Kırk Saat kitabı üzerinde konuşacağız. Misafirimiz Sakarya’dan teşrif eden şair ve yazar Ercan Yılmaz hocamıza sizler adına şükranlarımızı sunuyorum. Şiir ve şairler bir toplumun derdini, beklentilerini ve geleceğini inşa eden akan nehirler gibidir. Kimliğimizi, benliğimizi ve şahsiyetimizi inşa etmede bu yönümüzü asla ihmal etmeyelim sevgili gençler. Ben bu vesileyle teşriflerinden dolayı hocamıza, davetimize icabet etmenizden dolayı sizlere ve programı hazırlayan çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.

Manisa Söyleşi 22Program, Sezai Karakoç Şiirinde İkili Oluşlar: Poetik Çifte Hakikat, Poetik Hatt-ı İstivâ, Poetik Kavuşmalar konulu söyleşiyle devam etti.

Programda; Sezai Karakoç’un Hızırla Kırk Saati’ndeki metinlerarası ilişkiler, metaforlar, anlam dünyası üzerinde durmaya gayret eden Şair Ercan Yılmaz, "Şuara Sûresi’nden hareket eden bir şair olarak Sezai Karakoç’un şiiri medeniyetimizi anlamak için önemli fırsatlar sunuyor bize." şeklinde konuştu.

Yılmaz, "Sezai Karakoç’un bir bakıma epik destan anlatıcısı olarak konumlandığı yeri gösteren bu hatıra, hem gerçek hem hakikat hem de hayali aynı anda içermesi bakımından bir hayli manidardır. Sezai Karakoç şiirini duymanın en kestirme ve kışkırtıcı yolu bütün şiirlerini topladığı Gün Doğmadan’ın ortasına bir çizgi çekmektir. Sonra her şiirine, her kelimesine ve hatta her harfine. Şiirden arta kalan boşluğu ikiye ayıracak bir çizginin temrinleri olacaktır bu çizgiler. Kavis, elif olana dek sürecek bir maceradır söz konusu olan. Her şeyin sine-i efkârına elmas bir elif çekme eylemi zatına hoşça bakacak olanın gözlerine sürme çekmek olarak da okunabilir bir bakıma. T.S. Eliot’un Çorak Ülke’si gibi yoğun metinler arası göndermelerle inşa edilen Hızırla Kırk Saat epikle lirik’in müstesna bir şekilde bir araya gelişini ihtiva eder. Eliot, Çorak Ülke’yi deyiş yerindeyse şiir tohumlarıyla yeşertmeye çalışır. Sezai Karakoç’sa bir medeniyetin ırmağı, kurumaya yüz tutmuş kültürel havzasını Hızır’la yeşertme gayretindedir. Hızır, dirilişin şiiridir. Deyiş yerindeyse Hıdrellez’idir bir medeniyetin; Hızır ile İlyas’ın birlikteliği bereketli ve velut imkânlar sunmaktadır dilin kışıyla çoraklaşmış topraklara. ‘Bengisu’dur şiir, metnin Hızır’ı olur Karakoç, kıssayı anlatan da odur yaşayan da; Musa da odur Hızır da. Nil’e bırakılan bir ceviz sandık gibi akar gider Hızırla Kırk Saat, deryaya varıp hâmûş olana dek. Nil, Hızır ile Musa’nın hatt-ı istivâsıydı, Mesnevî ise Mevlânâ ile Şems’in.” diyerek sözlerini tamamladı.

Programa TDV ile OKU-YORUM projesine katılan ve GSB yurtlarında kalan üniversiteli öğrenciler ile Akhisar Diyanet Gençlik Merkezinden liseli ve üniversiteli gençler katıldı.

Gençlerin ilgiyle takip ettiği program hediye takdimiyle sona erdi.