Kayseri Dini Yüksek İhtisas Merkezi’nde "Aile İçi Şiddettin Önlenmesinde Dini Referanslar" konulu konferans düzenlendi.
Konferansa Diyanet İşleri Başkanlığı Atama 1 Daire Başkanı Yusuf Tunç, konuşmacı olarak katıldı.
Daire Başkanı Tunç konuşmasında, "Rahmet Peygamberinin ümmetine şiddet yakışmaz. Merhamet ile şiddet bir arada olamaz. Bir insan severim de döverim de! Diyemez. Rahmet Peygamberinin, hayatı boyunca bir kadına el kaldırmamış olması elbette tesadüf değildir. İnsanlığa (üsve-i hasene) olarak gönderilen Peygamberimiz (sas) şiddeti asla onaylamamıştır. Ailesine, başkalarına olmadığı kadar kırıcı ve kaba davrandığını itiraf eden Huzeyfe’ye, günde defalarca Allah’tan af dilemesini söylemiştir. Peygamberimiz kadınların hassas yapılarına dikkat çekmiş, onlara nezaketle davranılmasını istemiştir." dedi.
"Allah’ın yarattığı her insan “yeryüzünün şerefli bir halifesi” olarak onurludur, değerlidir." diyen Tunç, "İnsanı düzelttim, dünya düzeldi…Merhamet ocağı olması gereken ailede kadın da çocuk da yaşlı da erkek de değerlidir. Dinimizde insanın canı, aklı, inancı, malı ve nesli dokunulmazdır." değerlendirmesinde bulundu.
- "İnsan, hayat arkadaşını rakibi değil refiki görmeli"
Tunç, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Evlilik, omuzlara yük değil, gözlere ışıltı olmalı. İnsan, hayat arkadaşını rakibi değil refiki görmeli. Kadının, nikahla erkeğin 'mülkiyetine girmiş' biri değil, ona 'emanet edilmiş' bir can olduğu unutulmamalı. Peygamberimiz kadının, erkeğin mülkiyetinde olmadığını şöyle vurgulamıştır: 'Kadınlar konusunda Allah’tan sakının (O’na hesap vereceğinizi unutmayın). Çünkü siz onları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve Allah’ın adıyla (nikâh kıyarak) kendinize helâl kıldınız.' Kadına yönelik şiddetin yaygın olduğu bir topluma İslam mesajını getiren Allah Resûlü: 'Allah’ın kadın kullarına vurmayın! Eşlerini döven adamların sizin hayırlılarınız olduğunu sanmayın!'
O halde bir kadının tehdit edilmesi, zorla çalıştırılması, parasına el konulması, tartaklanması ya da yok sayılması İslam ahlakına uygun olmayan davranışlardandır. Ne şekilde olursa olsun şiddet, bir kadının; Kendini yalnız, çaresiz, yetersiz ve değersiz hissetmesine, özgüveninin zedelenmesine, utanç duymasına, sağlığının bozulup yaşama sevincini yitirmesine sebep olur. Problemlere çözüm odaklı yaklaşılmalı, eşe şefkatle, merhametle davranılmalıdır.
Şiddet kul hakkı ihlalidir. Yaş ve cinsiyet farkı gözetilmeksizin insan onurunu zedeleyen, itibarını sarsan, hatta canına kasteden şiddetin her türlüsü dinen, hukuken, ahlaken suçtur ve kul hakkı ihlalidir. Unutmayalım ki! Üzerimizde en çok hakkı bulunan kişiler, bize en çok emeği geçen, sevinçte ve kederde yanımızda olan aile fertlerimizdir. Maalesef farkında olmadan kırdığımız, üzdüğümüz ve helallik almayı ihmal ettiğimiz kişiler de onlardır.
Aile ve toplum huzuru için; fiziksel şiddet, sözlü şiddet, psikolojik şiddet, cinsel şiddet, duygusal şiddet, ekonomik şiddet, siber şiddetten uzak durulmalı, yalan, iftira, ağız dalaşı, küfür, hakaret, kötü söz, dedikodu, su-i zandan sakınılmalı, yersiz müdahale ve baskılardan kaçınılmalıdır."
Konferansa Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürü Dr. Ahmet Temizkan, Kayseri İl Müftü Vekili Vedat Tekin, eğitim görevlileri ve kursiyerler katıldı.