Varlık imtihanında faziletli bir yiğit: Abdurrahman b. Avf (r.a.)
Avf’ın yüreği Resûlullah’ın getirdiği ilahi mesajlarla can bulmuştu. Müşriklerin eziyetleri ve türlü sıkıntılarla geçen senelerin ardından öz vatanı dâhil sahip olduğu her şeyi geride bırakıp hicret etti. O zamanlar hiçbir şeyi olmayan Abdurrahman b. Avf, bir gün hatırı sayılır zengin bir tüccar olarak çarşıdan dönüyordu. Yanında samimi dostu Nevfel b. İyâs el-Huzelî vardı. Birlikte eve gelip bir müddet dinlendikten sonra kendilerine getirilen sofraya kuruldular. Yemekte et ve ekmeği görünce dayanamadı birden, ağlamaya başladı. Onun bu hâlini şaşkınlıkla izleyen Nevfel’in “Nedir seni böyle ağlatan?” sorusu üzerine Abdurrahman’ın dilinden şu cümleler dökülüverdi: “Allah Resûlü bu dünyadan gelip geçti de ne kendisi ne de ailesi efradı doyuncaya kadar arpa ekmeği yemedi. Resûlullah (s.a.s.) ile beraber zorluklarla imtihan edildik ve sabrettik. Hz. Peygamber zamanından sonra ise bollukla imtihan edildik fakat sabredemedik.”