De ki: “Ey cahiller! Bana Allah’tan başkasına kulluk etmemi mi teklif ediyorsunuz?” (Zümer, 39/64)
Hz. Peygamber (sas), Allah’ın (cc) son ilahî mesajı olan Kur’an’ı insanlara tebliğ etmiş, onları tek olan Allah’a (cc) imana ve kurtuluşa çağırmıştı. İnsanların bir kısmı ise, atalarının dininde ısrar ediyor, Peygamberimize de bu sapkın inançlarını telkin ediyorlardı. Âyette, onlara verilecek cevapla birlikte, onların cahil olduklarına vurgu yer almaktadır.
Kulluğumuz ancak Allah’adır. Allah’tan başkasına kulluk ilimle bağdaşmaz. “Kim ‘Allah’ı rab, İslam’ı din, Muhammed’i peygamber olarak kabul ettim’ derse, cennet ona vacip olur/cennete girmeyi hak eder.” (Ebû Dâvud, “Fedâilü’l-Kur’an”, 13) Gerçek özgürlük Allah’a kul olmaktır.
Cahil: “Âlim”in zıddı. Aynı zamanda “halîm” kelimesinin zıddı olarak kaba, sert davranışlı, inanç, söz ve fiilleri kötü olan kimse. Bu ikinci anlamıyla, Arap toplumunun İslam öncesi dönemine cahiliyye denir.