"Artık rabbinizin nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz? Azamet ve kerem sahibi rabbinin adı ne yücedir!" (Rahmân, 55/77-78)
Allah, kullarına dünyevî ve uhrevî sayısız nimetler bahşetmiştir. Allah’ın nimetlerini saymaya kalksak sayamayız. Her nimetin şükrü gerekir. Rahman sûresinde önce en büyük nimetin Kur’an yani din olduğuna işaret edilir. Sonra kıyamet, cennet ve cehennem hatırlatılır. Ve tam otuz bir defa “Artık rabbinizin nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz?” denilir. Bu, ne kadar çok şükretmemiz gerektiğine işarettir. Âyet, “Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? şeklinde de çevrilebilir.
Allah’ın kullarına olan nimetleri inkâr edilemeyecek kadar çoktur. Allah’ın verdiği nimetlere karşı nankörlük içinde olamayız. “İnsan, Allah’ın verdiği nimetlere şükrederse Allah nimetleri artırır.” (İbrahim, 14/7)
Celal: Azamet ve ululuk, şanın yüceliği.
Allah (c.c.) [Allah celle celalühû]: Allah’ın şanı yücedir; şanı yüce olan Allah.
İkrâm: Nimet verme, fazlı ve ihsanı tam yapma.