"İnsan arzu ettiği her şeye sahip olabilir mi ki? Ahiret de Allah’ındır, dünya da." (Necm, 53/24-25)
Mekkeli müşrikler putlara tapar, onların kendilerine şefaatçi ve yardımcı olacağına inanırlar, bunu arzularlardı. Allah Teâla (cc), Hz. Peygamber’i (sas) ve onunla Kur’an’ı göndererek bu inanışın, gerçek yönü olmayan kuruntulardan ibaret olduğunu ortaya koydu. Zira o putların kendilerine bir faydası olmadığı gibi onlara da bir faydası yoktu ve olmayacaktı. Dolayısıyla müşriklerin zanları ve temennileri değil Allah’ın dilediği olacaktır.
Dünyada ve ahirette mülk, tasarruf ve otorite, sırf Allah’ındır. İnsanın arzuları sınırsız olsa da sahip olacağı şeyler sınırlıdır.
Temennâ: Arzu etti, istedi, temenni etti.
Ûlâ: İlk olan; dünya.