Kadir ne anlama gelmektedir?
Kadir kelimesi sözlükte “hüküm, şeref, güç, takdir, azamet, yücelik” gibi anlamlara gelmekle beraber, dinî literatürde “leyletü’l-Kadr” şeklinde Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılmaktadır. Aynı adı taşıyan ve bu gecenin fazileti hakkında nâzil olan 97. sûrede Kur’an’ın Kadir gecesinde indirildiği, bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilmiştir.
Allah’ın insanlara peygamberler vasıtasıyla son hitabı ve nihaî mesajı olan Kur’an’ı indirmesi insanlığın hidayetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam taşımaktadır. Nitekim Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık Müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilmiştir. Başka bir hadiste de “Her kim inanarak ve (sevabını Allah'tan) umarak Kadir gecesini ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. Her kim Ramazan orucunu, inanarak ve (mükâfatını Allah'tan) umarak tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Savm, 6) müjdelesini vermiştir.
Kadir gecesinin mübarekliği ise, Kur'ân-ı Kerîm'in bu gecede indirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Kadir sûresinde bu husus şöyle anlatılmaktadır: “Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” Ayrıca Duhân sûresinde yer alan, “Biz onu (Kur'an'ı) mübarek bir gecede indirdik.” âyetinde de Kadir gecesinin kastedildiği belirtilmektedir.
Kadr suresinde verilen bilgiler, Kur’an’ın ramazan ayında ve bütün hikmetli işlerin kararlaştırıldığı mübarek bir gecede indirildiğine dair ayetlerle birlikte ele alındığında Kadir gecesinin ramazan ayı içinde bulunduğu sonucu ortaya çıkar. Bu gecenin daha çok ramazanın son on veya yedi günündeki tekli gecelerde aranması gerektiğine dair hadisler gecenin tespitiyle ilgili bazı ipuçları vermektedir.
Öyle ki, Hz. Peygamber (sas) ramazanın son on gününe girildiğinde dünyevî işlerden uzaklaşıp i‘tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı. Bu sebeple Müslümanlar da ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. geceyi, kulluk bilinci içinde ibadet ederek ve geçmişte yaptıkları hataları bir daha tekrarlamamaya kesin karar vererek geçirmeye özen gösterirler.
Kadir gecesinin Kur’ân-ı Kerîm ve hadislerde ifadesini bulan önemi, bu gecede yapılan ibadet ve duaların kabul edileceğine, bu geceyi ihya edenlerin günahlarının bağışlanacağına dair Hz. Peygamber’in açıklamaları, Müslüman toplumlarda Kadir gecesinin diğer kandillere göre daha büyük ilgi görmesine, bu arada sosyal hayata yansımasına, örf ve âdetlerin zenginleşmesine vesile olmuştur. Ramazanla başlayan hatimlerin Kadir gecesinden önce tamamlanması ve o gece duasının yapılmasına dikkat edilmiştir.
Kadir gecesinde okunması tavsiye edilen dua
Kadir gecesinde hangi duayı okuyacağını soran Hz. Âişe'ye, peygamberimiz (sas) “Allah'ım! Sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni de affet.” şeklinde dua etmesini tavsiye etmiştir.