Manevi huzur iklimine girerken
Manevi huzur iklimi denildiğinde, aklımıza ilk gelen mübarek ramazan ayıdır. Rabbimiz, ramazan ayını diğer zamanlarda bulunmayan birçok manevi güzellikle, hayır ve bereketle donatmıştır. Ramazanı özel kılan önemli bir husus, Kur’an-ı Kerim’in bu ayda nazil olmaya başlamasıdır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de ismi zikredilen tek ay olan ramazan hakkında Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır.” (Bakara, 2/185) Ramazanda sahura uyanırken, ruhlarımız âdeta tazelenir. İftara kavuşurken gün boyu elde edilen manevi kazanımlarla tüm benliğimiz sükûn ve huzura kavuşur. Müminlerin Yaradan’la kurduğu gönül bağı ayrı bir güç kazanır. Bu ay; orucu, sahuru, iftarı, teravihi, safları dolan camileri, dinlenen mukabeleleri, sohbetleri ve iftar davetleri için akın akın yollara düşen insanları ile tam bir huzur iklimi kucaklar. Bu huzur iklimini ve fırsatları kaçırmamalıyız.
---
Ramazan Başlangıcı
Uhud Gazvesi (M. 625/H. 7 Şevval 3)
---
Kimi bir işte görevlendirip (yaptığı işin karşılığı olarak) kendisine bir ücret verdiysek, onun bu ücret dışında alacağı her şey (kamuya) hainliktir. (Ebû Dâvûd, Harâc, 10)