Mükellefiyet: İnsani Sorumluluğumuz

Dinimiz İslam’a göre akıllı, irade sahibi ve ergenliğe girmiş kadın erkek her Müslüman, Rabbini tanıyıp O’na ibadet etmekle ve iyi bir insan olmakla mükelleftir. Mükellefiyet, sadece ibadet ve dinî vecibeleri yerine getirmekle sınırlı değildir. Bununla birlikte mükellefiyet, kendimizden başlayarak ailemizi, akrabalarımızı, komşularımızı, içinde yaşadığımız toplumu, bütün insanlığı, çevremizi, canlı cansız bütün mahlukatı içine alan büyük bir yelpazeyi ifade eder. Bizler, namaz kılmak kadar kötülüklerden uzak durmak ve ailemize, akrabalarımıza, komşularımıza, canlı cansız bütün mahlukata iyilik yapmakla da mükellefiz. Oruç tutmak kadar nefsimize hâkim olmak, şeytanın vesveselerine karşı uyanık olmakla da mükellefiz. Zekât vermek kadar rızkımıza haram bulaştırmamak, çevremize zarar vermemekle de mükellefiz. Hacca gitmek kadar birlik ve beraberliğimizi güçlü kılmak, fitne ve tefrikaya düşmemekle de mükellefiz. Kur’an okumak kadar ilim öğrenmek, bildiğimizle amel etmekle de mükellefiz.


Bir Ayet: "İnkâr yolunu seçip Allah yoluna da engel koyanların yapıp ettiklerini O boşa çıkarmıştır." (Muhammed, 47/1)