Şeyh İkrime Sabri, Mescid-i Aksa’da Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada, Müslümanların herhangi bir kutsal kitabın yakılmasını reddettiğini ifade etti.
İmam Sabri, "Batı'nın, bazı insanların Kur’an-ı Kerim'i yakmasını fikir özgürlüğü olarak değerlendirmesi anlamsız ve inandırıcı olmayan bir gerekçedir. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez." değerlendirmesinde bulundu.
Düşünce özgürlüğünün sınırları ve usulleri olduğunu dolayısıyla Müslümanları veya diğer dinleri provoke eden hiçbir hareketin doğru olmadığını vurgulayan Sabri, Batı ülkelerini, "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun kutsal kitaplara yönelik her türlü şiddet eylemini uluslararası hukukun ihlali gören kararına" uymaya çağırdı.
Batı, Müslümanların tepkisizliğinden cesaret alıyor
Şeyh Sabri, Müslümanların sessiz kalmasından da üzüntü duyduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:
"Üzüntü ve esefle söylüyorum ki Kur’an-ı Kerim birçok kez yakıldı ve bu, iki milyar Müslüman'a karşı büyük bir meydan okumadır. Abbasiler zamanında bir kadının feryadına karşı Rumlara boyun eğdiren Mutasım’ın yiğitliği nerede? Şimdi nasıl oluyor da Müslümanların anayasası olan Kur’an-ı Kerim yakılıyor?"
Batı, bu menfur suça uygun bir tepki gelmemesinden cesaret alıyor. Kur’an-ı Kerim'i korumak, Batı'yı ve Hazreti Muhammed'e veya Kur’an-ı Kerim'e saldırmaya yeltenenleri yola getirmek Arap ve İslam ülkelerinin sorumluluğudur."
Şeyh İkrime Sabri, Müslümanların Tevrat ve İncil yakmayı reddettiklerine dikkati çekerek, "Biz Müslümanlar olarak bütün peygamberlere inanırız ve hiçbir kutsal kitabı yakmayız. Müslümanlar ile dünya geneli arasında fitneye yol açan her türlü eylemi reddediyoruz." ifadelerini kullandı.
Ben-Gvir'in açıklamaları ve baskınları dini savaş ilanıdır
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskına dair ise Sabri, bunun "dini savaş" ilanı olduğunu söyledi.
Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa ile ilgili yaptığı açıklamaların kabul edilemez olduğunu vurgulayan Sabri, "Biz, tüm işgalci eylemleri reddediyoruz. Aksa ilahi bir kararla Müslümanlarındır ve bundan taviz verilemez, müzakere konusu edilemez." ifadelerini kullandı.
Şeyh Sabri, işgalci İsraillilerin Mescid-i Aksa'ya yaptıkları baskınlarla mescitte herhangi bir hak elde etmelerinin söz konusu olmadığını vurgulayaraki şunları kaydetti:
"İşgalcinin yaptıklarının, manevi ve dini değerlere hatta BM değerlerine aykırı olduğunu düşünüyoruz. İşgalcinin iddialarının da asılsız olduğunu söylüyoruz. Mescidin ve hatta Filistin'in kendilerine ait olduğunu kanıtlayan bir taş bile bulamadılar. Ben-Gvir'in iddiaları asılsızdır ve biz, Mescid-i Aksa'ya yönelik bu baskınlardan İsrail hükümetini sorumlu tutuyoruz."
Sabri, son olarak Mescid-i Aksa baskınlarına yapılan kınamaların, işgalci İsrail'i caydırıcı bir fiil içermediği sürece bir anlamı olmadığı değerlendirmesinde bulundu.